Cemal Safi Sözleri

0
5350
Cemal Safi Sözleri

SAYFA İÇERİĞİ: Cemal Safi, Cemal Safi Sözleri, Cemal Safi Sözleri ve Alıntıları, Cemal Safi Alıntıları, Cemal Safi En Güzel Sözleri, Cemal Safi Kısa Sözleri, Cemal Safi Sözleri Facebook, Cemal Safi Sözleri Twitter, En Güzel Cemal Safi Sözleri, Cemal Safi Özlü Sözleri, Şairler Ve Sözleri, Cemal Safi Sözleri Kısa, 


Güzel sözler sitemizde önemli şairlerimizden Cemal Safi’ye yer verdik. En güzel Cemal Safi sözlerini bulabileceğiniz sayfamızdan beğendiğiniz sözleri sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilir mesaj yoluyla sevdiklerinize iletebilirsiniz. Sayfamızda yayımlanmasını istediğiniz sözleri yorum bölümünden bizlere iletebilirsiniz.


CEMAL SAFİ SÖZLERİ ve ALINTILARI

Seni seviyorum 1 cümle 2 kelime 13 harf 2 insan ve bir aptal…

Hüzün adres değiştirir zamanla, benden geçer sana göçer sevdiğim.

Yakışmıyor cepheyi terk edişin, mert dayanır namert kaçar sevdiğim.




Yoktur ekmeği aşı, yoktur toprağı taşı. Çanakkale’yi taşır sırtında bir onbaşı.

Otobüste platonik aşka yakalanıp. Otobüsten inince aşk acısı çeker Türk Genci.

Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka, Sana gül bahçesini kim açar benden başka!

Mecnun etsin de beni, mecbur etmesin Allah; Dönmem insan yerine koyulmadığım yere.

Yaşam bir alfabeye benzer. Bu alfabede ister ünlü ol, ister ünsüz; yeter ki karaktersiz olma.

Allah diyen hayvanlara rastlıyoruz. Şaşırmayın! Ben, ‘seni seviyorum’ diyenine bile rastladım.

Gerçek aşk şans oyunları gibi. Hayali bile mutlu edebiliyor insanı; Fakat tutturabilene ”aşk” olsun.

Hep seven suçlu, sevilen mutlu oluyorsa bu hayatta; Sevmiyorum artık, bizi de seven çıkar nasılsa.

Ya benimle kalırsın hep, ya da silinirsin bu yürekten! Ha var, ha yok değil, ya var olursun yada yok.

Bırak, olumlu bedenlerde olumsuz aşk arama. Hayat cömert olsaydı zaten, çıplak gelmezdik dünyaya!




Gelen bir şey katmaz artık bana, giden de hiçbir şey eksiltmez. Gel yada gelme sevgili; artık hiç farketmez.

Masal kitaplarına benzedi artık zamane aşkları.. Okuması çok güzel ve zevkli; ama inanması bir o kadar zor.

Avrupa birliği yetkilileri, hesap makinesiyle leblebi yazabildiğimizi bilse, aslında bizi kırmızı halıyla karşılar.

Aşk zordu senin için, basit olanı seçtin ve gittin. Zamanla anladım ki; zor olan ben değildim, basit olan sendin.

Ne sıradan bir sevgiyi yaşayacak kadar basit biriyim.Ne de seni sıradan bir sevgiye malzeme yapacak kadar herhangi biri.

Bir bayanın ağzından ‘Ne istiyorsan onu yap’ cümlesi çıktıysa, ‘Nede olsa burnundan fitil fitil getiririm’ anlamına gelir.

Erken yatana tavuk, çok çalışana inek, aklını kullanana çakal, kıskanmayana domuz denilen bir ülkede insan olmak çok zor.

Ulan oğlum, aşk için meşakkatli intihar metodları geliştirmeyi bırakın. Uğruna öldükleriniz, size bir yerleriyle gülüyor…

”Böyledir kısrağın deli çağları. Çalmadan oynuyo kıza bak hele! Ben yarattım diyo alçak dağları, Kafirin verdiği poza bak hele!

Bazıları alışmış durmadan sevgili değiştirmeye. Haklısınız, çünkü biz alışkın değiliz sevmediğimiz adama seviyorum demeye.




Sevgisiz evlilik hatadır bence; ya hekime ya hakime götürür. Bir kez daha düşün imzadan önce;aşksız nikah nikahsız aşk getirir!

Hayrını umsan da hain kararın, eyvah’la telafi olmaz zararın, yarama tuz bastı ani firarın, düşerken tuttuğum son dalı kırdın.

Ateşe su dedim göz göre göre, aklım zavallıydı duyguma göre, bahtına şükretti Mecnûn bin kere, ağlarsın düştüğüm çölleri bilsen.

Ar ettim sakladım uğraşlarımı, haberdâr etmedim sırdaşlarımı. Gizlemek isterken gözyaşlarımı, ağlarsın seçtiğim yolları bilsen.

Pişmanlık duyar da dönersen geri, gel de gör aşkından kalan eseri. Seyret ateşinin düştüğü yeri, hasretin zulmünü gör de öyle git..

Aklını başına topla da vazgeç, beni dinle de vuslata gün seç. Sen benim elime mecbursun er geç, bahtımı Mecnun’a eş edemezsin.

Al götür eskici ne resmi kalsın. Ne yüzü, ne izi, ne ismi kalsın. Onsuz da gülmeye değer bu dünya. Onsuz da görmeye değer her rüya.

İdam mahkumunun söz hakkı vardı, bari son arzumu sor da öyle git. Arının çiçekte göz hakkı vardır, bir buse için dur da öyle git.

Kervanı kırılmış çölden beterim, hancıya yolcuya hasret giderim. Yüz karası olmuş gönül defterim, dürülse ne yazar dürülmese ne?

Aşkımın ahıyla tutulur yakan, alıcı kuş kadar sürmez fiyâkan. Senin de gözünü yaşlı bırakan, senin de boynunu büken bulunur.

Gök gibi gürledin durdun başımda! Buz gibi sözleri kırdın başımda. Ahiret suali sordun karşımda; Kıyamet vaktini yaşadım bugün.

Merhamet olmazsa kalp kiracında, tahtın da kurtarmaz seni tacında.. Bir kara sevdanın darağacında, seninde ipini çeken bulunur.

Kapandı sevdanın dönemi bence, kalmadı Leyla’nın önemi bence, gene mi özendin gene mi gence, sana söyleyecek sözüm yok gönül.

Hiç şansın kalmadı dönsen de geri. Yitirdin verdiğim bütün değeri. Aşkına emanet ettiğim yeri. Bu kadar kırmasan ne kaybederdin?

Alıcı kuş gibi ağdın üstüme, Canımı güç belâ taşıdım bugün. Kalıcı kış gibi yağdın üstüme, Huyundan soğudum üşüdüm bugün.

Başıma derdinin darısı benim, Gözünün yaşını silmeye geldim. Söyle, ne kadarsa yarısı benim, Gardaş payı yapıp bölmeye geldim.

Ayağımda çarık elimde âsa, Sana geleceğim mutlaka bir gün. Aşktan kutsal mıdır medeni yasa, Senin olacağım mutlaka bir gün.

Tiryaki gönlümde olmasın kuşkun… Tek sana müptele… Tek sana düşkün… Ardından bir ağıt yakalım aşkın… Adını elveda koyalım gitsin.

Çeker gibi bakma hançeri kından, Senin de canını yakan bulunur. Senin de bir zalim gelir hakkından, Sana da bir kurşun sıkan bulunur.

Ateşe su dedim göz göre göre, Aklım zavallıydı duyguma göre, Bahtına şükretti Mecnûn bin kere, Ağlarsın düştüğüm çölleri bilsen.

Ben Allah’tan sonra seni överim. Seninle var oldu benim değerim. Senden başkasını nasıl severim! Almıyor sultanım, aklım almıyor.

Vurduğun her yerden gül biter sanma. Sen beni ilk defa yaralamadın. Ben sana kul köle olurdum amma. Sen bana bir günlük yar olamadın.

Bu gece rüyama efkârlı girdin, Ne derdin var ise yaz gönder bana. Cemâlin gülerken bir resim çektir, Kederden arınmış yüz gönder bana.

Güldüğün her yerden gül biter sanma. Sen beni ilk defa yaralamadın. Ben sana kul köle olurdum amma. Sen bana bir günlük yar olamadın.

Sen gittin gideli olmadı gündüz, Gözlerim sabahı görmedi henüz. Seninle olunca dağ tepe dümdüz, Sensiz bütün yollar yokuştur bana.

Sessizim ne kadar üzsen de beni, Ağzımı açmaya gözüm kesmiyor. Vurduğun zincirden çözsen de beni, Bırakıp kaçmaya gözüm kesmiyor.

Sevmek şöyle dursun sensiz baharı, Yaşamak ölmekten hazin geliyor. Kapanmış sabahın bütün yolları, Geceler ömrümden uzun geliyor.

Gönül diyarında racon keserdim. Kükreyen arslandım sindirdi felek. Pervasız rüzgârdım zalım eserdim. Fırtınam koparken dindirdi felek.

Ne çıkar sararıp solsa da yüzün! Gönlümde baharsın gelse de güzün. Çekilmez olsa da sitemin, nazın, Başka yâr seçmeye gözüm kesmiyor.

Aşkınla ne garip hallere düştüm! Her şeyim tamam da bir sendin noksan! Yağmur yaş demeden yollara düştüm, İçim ürperiyor ya evde yoksan!

Bu nasıl edebiyat! Ne zavallı öğreti! Yalan yanlış bilgiler belleklerde iğreti Aslını inkar eden zihniyet sayesinde, Bir dörtlük yazamayan şaircikler türedi.

Sana ait evrenin bu muhteşem imarı. Sema eder yıldızlar senin emrine doğru. Sen sonsuz semavatın sırlarının mimarı. Ahatsın Kâinatın Ulu İmparatoru.

Can evindeki yerim hiç kolay dolmayacak. Bakışını terk eden umudun olacağım. Hiçbir gün mutluluğun dört dörtlük olmayacak. Evlat acısı gibi içinde kalacağım.

Ömrünün son faslını sessiz sakin asûde. Geçirmek istiyorsan hayıflanma beyhude. Şaha müdane etme şan için şaşa için, Huzur-u mahşer için canı gönülden Hu! de.

Sen benim uykumu kahreden korkum, sen zehir zemberek sen zehir zakkum, sen benim cezamdın ben sana mahkum, sen sana sürgündüm sen bilmiyordun.

Ondokuzda başladı, otuzsekizde durdu. Bu cenneti bizlere ondokuz yılda kurdu. Türkün iman gücüyle zırhladı Anayurdu. İnkılâplarla ördü ağ ağ Mustafa Kemal.

Tahliyem çıktı sanma, sanma ki azâdeyim. Dilimi çöz de bari halimi arzedeyim. Sadakât sembolüyüm diye büstüm dikildi. Müstesna müzedeyim, karasevda zedeyim.

Serviler diyarına seninle gitmek varmış. Sensiz hayat sırtımda hörgüç anladım baba. Hasretin çöl güneşi kalbi nasıl yakarmış. Gölgenin kıymetini gör-geç anladım baba.

Kalender meşrep dostla sohbet eyle sen yine. Ecdadımız derler ya davul dengi dengine. Parası da pulu da lütfû da onun olsun. Selâmdan gayri paye verme cahil zengine.

Sen benim ikinci doğum günümsün, Gençliğim maziye göçerken geldin. Sen benim geciken şanslı yönümsün. Son fırsat elimden kaçarken geldin. Ezan çiçekleri açarken geldin.

Dünyada cehennemi yaşamak demek buymuş, Bir ben bir Rabbim bilir ne çektiğim günleri. Hangi şeyda Leyla’ya bu kadar saygı duymuş? Kim yaşamış önünde diz çöktüğüm günleri?

Meğer aşkı anlatan cümle şarkılar azmış. Tüm besteler çaresiz Nihaventmiş Hicazmış. Kim görmüş, kim yaşamış, hangi şiir kim yazmış!? Her cevrine göz yumup bel büktüğüm günleri!

Kaç gönülden geldim geçtim, Sayamadım sayamadım. Kaç buseden aşkı içtim, Doyamadım doyamadım. Tatlı geldi zor kolaydan, Mutlu çıktım her olaydan, Ne Gülay’dan ne Tülay’dan, cayamadım cayamadım.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.