Cemal Süreya Sözleri

1
9452
Cemal Süreya Sözleri

SAYFA İÇERİĞİ: Cemal Süreya Sözleri, Cemal Süreya Kısa Sözleri, Cemal Süreya En Güzel Sözleri, Cemal Süreya Sözleri Facebook, En Güzel Cemal Süreya Sözleri, Etkileyici Cemal Süreya Sözleri, Kısa Cemal Süreya Sözleri, Özlü Cemal Süreya Sözleri,  Cemal Süreya Twitter, Cemal Süreya Alıntıları, Şair Sözleri, Şair Sözleri ve Alıntıları


Güzel sözler sitemizin bu sayfasında edebiyatımızın en usta şairlerinden olan Cemal Süreyya’ ya ait sözlerden bir kısmını derledim. Umarım hoşunuza gider. Beğendiğiniz sözleri sosyal medya hesabınızdan yayımlayabilirsiniz. Sayfamız ve ya  sitemiz ile ilgili görüş, öneri veya eleştirilerinizi yorum bölümünden bize ulaştırabilirsiniz.


CEMAL SÜREYA SÖZLERİ

Hep kazanırsın ey çözümsüzlük.

Aşktın sen, gidişinden bildim seni.

Yalnızlığım ve ben, seni çok bekledik.




Güzelsin sevgilim. Ama çok yakından.

Ah ayrılık, bir tek seninle ayrılamadık.

Yalnızlık bir ovanın düz oluşu gibi bir şey.

Daha nen olayım isterdin, onursuzunum senin!

Umut belki de gelecek sayfadadır. Kapatma kitabı.

Aşksız bir kişi, tüm benliğini kaybetmiş bir ölüdür.

Virane tek başıma kalmışken, seni düşündün gecelerce.

Sesinde ne var biliyor musun? Söyleyemediğin sözcükler var.

Yüreğine giden bir bilet kes, cam kenarı değil can kenarı olsun.

Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık ”sevda” da boğulur.





Ne ikna edici bir intihar biçimidir; şimdi seninle göz göze gelmek.

Ayrılmayı seven kafana, ızdırap çekmeyi ise ben kalbime yazdım!

An ki fıskiyesi sonsuzluğun, keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Kim demiş aşk uğruna ölmek zor? Uğruna ölünecek aşk bulmak zor.

Sevgimin temelini seninle attım, üstüne katları da beraber çıkacağız.

Biz kırıldık daha da kırılırız. Kimse dokunamaz bizim suçsuzluğumuza.

Ben nerde bir çift göz gördümse tuttum onu güzelce sana tamamladım.

İnsanlar belki hür doğabilir; ama aşık olduğu zaman hür ölemiyorlar.

Nereye kafanı çevirirsen çevir; aşkı göremedikçe büyük bir körsündür.

Zor be gülüm; onca dağları del ve gel! ondan sonra da kavuşama falan.





Aşk ile ölmek sahiden güzel şey. Aşksız ölmek ise inan bana başa bela.

Nazar değmesin diye mi kurşun döküyordu kalleşler masum çocuklara?

Annesinden dayak yediği halde, yine ”Anne” diye ağlayan bir çocuktur aşk.

Aşk, çaresizce söndürülemeyen bir yangın misali kasıp kavurdu her yerimi.

Bazen ”o” senden daha fazla mutlu olsun diye, mutsuzluğu göze alabilirsin.

Keşke hep çocuk kalsaydım da, en büyük yaramız dilimizde ki yara olsaydı.

Sana yolculuk yapmak istiyorum. Kes yüreğine bir bilet. ”can” kenarı olsun.

İki çay söylemiştik orada , biri açık. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Beni öyle bir şaşırt ki seni senden almakla kalmayıp, aşkına muhtaç kalayım.

Düşenin dostu olmaz’ derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi.

Kıyıda bir yerler de kaldı benim aşkım. Dalga gelipte hoyratça götürecek gibi!

Sizi bilmiyorum ama ben pişmanlık duyan, utanabilen insanları çok seviyorum.

İkinci bir parıltı var senin bakışlarında. Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Öylesine sevdim ki seni, öylesine sensin ki! Kuşlar gibi cıvıldar, tattırdığın acılar.

Gölgene bak, beni anlamak istiyorsan; O kadar yakın, ama sana asla dokunamayan.

Üç harfi ben düşündüm de yan yana geldiği vakit; aşk falan değil direk sen oluyorsun.

Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!

Seninle yaşlanmak tek vasiyetimdir bundan sonra, seni yaşamak tüketmek birbirimizi.

Aşık olmak, kalbin daha hassas olması, damarlarında ki kanın daha akışkan olmasıdır.

Sen daha benim, senin için neler yapabileceğimi görmedin. Seni çok sevebilirim mesela.

Bazen diyorum ki ne olacak söyle gitsin. Sonra diyorum söyleyince ne olacak sus bitsin.

Madem sevmiyorsun o zaman sahip çık gözlerine! Dönüp dolaşıp değmesinler gözlerime.

Çocuksu yüreğim sevmişti seni bir kere, dinlemez kalmaz benliğini tarumar eder gecelerce.

Ellerim ceplerimde yürüyorum. Ve ben ne zaman bir şiir duysam, şahadet getiririm, ölürüm.

Acı çektikçe insan olgunlaşırmış… Yalan be! İlk önce kalbin kırılır, sonra çürümeye başlarsın.

Peki ya sizin hiç fotoğrafını açıp yüzünün en ince ayrıntısı kadar, incelediğiniz biri oldu mu?

En güzel ve özel, görüntü düzeyi yüksek çınarlara bile baktığın vakit; hepsi aşk ile yetişmiştir.

Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz.Sonra ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz.

Aslında ayrılıklar değil de, gidenin sevmediği halde ‘ seviyorum ‘ demesi en çok koyuyor insana.

Sen dedi; intihar gibisin. Hem herkes tarafından bir kez düşünülen hem de cesaret edilemeyen.

Gider gibi yapmadım ben, ya kaldım ya gittim. Sen ise kalır gibi yaptın, ama gittin ve ben bittim.

Kısa metraj bir film gibiydi seninle hikayemiz. Atsak atılmaz; satsak satılmaz garip bir durumdu.

Sana seni seviyorum dediğim kadar, anneme peki anneciğim deseydim; hazırdı cennetteki yerim.

Beyaz püripak dünyalarımı sildirdin ey nazlı dilber bana, bozdum tüm anlamsız ezberlerimi sana.

Üşüyor musun? Üzülme be! Gel yanıma. O kadar yaktın ki canımı; ısınırsın. Üşümezsin bir daha.

Uğraşmayı bırak artık dünle ve dünündekilerle. Bir de hep yanında olanlarla yarına bakmayı dene.

Benim bu kalbim seni sevmekten hiç yorulmadı; ama sen beni reddederek bile yoruldun sevgilim.

Kim bilir belki de uzaklar bitirecek aramızda olan sevgiyi, sen bilebildin mi hiç bensiz olan dingiyi?

Eğer dönüp gittiğinde arkandan gelmiyorsa, o zaman dönüp giderek doğru şeyi yapmışsın demektir.

Ben tertemiz çiğ damlası gibi yüreğinde bitivermiştim günün bağbozumun da… Ne oldu da ayrıldık ?

Bir kağıda sensizlik yazdım. Yine de çok hoşuma gidiyor. Çünkü sensizlik kelimesi bile senle başlıyor.

Bazen öyle yorar ki aşk insanı, bıktırır hayattan. Ve kapayınca gözlerini bir daha açmak istemez insan.

Unutsun beni demişsin, bu bana imkânsız geliyor. Çünkü unutmam için önce seni hatırlamam gerekiyor.

Sen ki benim gözlerine bakmaya kıyamadığım aşkımsın, sen ki hiçbir zaman aklımdan çıkaramadığımsın.

Bir çığlık üzerine iki farklı ton idik seninle. Sen beni bıraktığın günden beri tek başıma kafa ütülerim ben.

Yine başladı yalnızlığımın soğuk ve rüzgarlı geceleri seni düşünürken, bunun ne merhemi ne de ilacı var.

Hayatta olan tek gerçek senin için nedir dediler? Sana olan aşkımın ızdırabı ile yanıp tutuşmayı söyledim.

Beyaz dünyamdan geriye kalan silik siyah bir geceydi sadece ama ben o geceyi aydınlatmayı bilirim sevgilim.

Çok yoruldum sevgili; daha fazla yorma beni. Ben fazlasıyla ödedim zaten, uğrunda kaybettiklerimin bedelini.

Âşık olduğun kişi hep başkasına âşıktır. Zaten sende nedense hiçbir zaman sana âşık kişilere âşık olamazsın.

Gönlünde ırgat gibi çalışabilirim; seni sevip seninle bir ömür boyu çalışabilirim dedim. Ben işçi sevmem dedi!

Sen gitmeden önce inan bana bir gülücüğün yeterdi bana. Şimdiler de ise gözümün gördüğü bile yetmez bana.

Gemiler de durduğum vakit, martılar üşüşür hemen başıma, sorarlar seni, nerede o beyaz yüzlü siyah saçlı diye.

Hey! Ayrılık acım benim kendime sakın sen alınma üstüne. Ben seni düşündüğüm de dünya renklenir gözümde.

Sen gittiğinden beri umutsuzluk ihraç eder oldum tüm insanlığa, bu konuda biliniyor ve anıyorlar sayende beni.

Halbuki bir sıcak gülüşün bile yeter de artardı bana, amaçsız bir sevdanın peşine düşüp beni bıraktın yarı yolda.

İnsanın başına ne gelirse merakından gelir demiş eskiler, baktım olmuyor, ben seni merak edeyim, sen de geliver.

Hayatta kimseye güvenmeyeceksin’ demek saçmalıktır inan. Ama kime ‘iki defa güveneceğini’ hesaplamalı insan.

Cevap veriyorum zamanla her şey geçer diyen akıllılara; “geçen tek şey zamandır anlayan, anlatsın anlamayanlara.

Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.

Sen gittikten sonra tekrar bağlayacağımı söylediler; ama ben bitirdiğim yerden tekrar başlamam diye yeminler ettim.

Bir isteğim var sadece senden, onun kokusunu al getir, onu saçlarını al getir, hatta mümkünse onu al getir bana rüzgâr.

Sen bakma benim bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.

Keşke şöyle yapsaydım belki severdi deme. O senin için ne yaptı da sevdin sanki? Akıl işi değil, gönül sevdi mi gerisi bahane.

Kimseyi suçlama, suçlanacak biri varsa o da sensin. Sonuçta o sana küçük bir umut verdi, sen ise ona her şeyini verdin.

Annem gözyaşları için ekmek kırıntısı gibi değerlidir derdi. Üstüne basıp geçenlerin çarpılışını görmek için bekliyorum seni.

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin.

Ben sadece sana değil, seninle olan koskocaman yıllara ve aşklara hayal kurdum; ama bilemezdim böyle umarsızca çekip gideceğini.

Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. Aşka gelince bir kere sevdim işte, bir daha işim olmaz.

Dünyada 2 renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz. Sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.

Üzülme değmez sözünü duymaktan sıkıldım. Değmeyenlere zaten üzülmem. Üzüldüğüm şey; Değmeyenlere… Yüreğimin değmiş olması.

Kaldı işte; çayımız bardakta. Çocukluğumuz sokaklarda. Mutluluğumuz kursağımızda. Sevdiklerimiz uzaklarda. Gülüşlerimiz fotoğraflarda.

Hayatta gözyaşlarımı hak edecek bir insan görmedim. Ya benim gözyaşlarım gereksiz, ya da uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz.

Biliyorsun, ben hangi şehirdeysem yalnızlığın başkenti orası. Ve yine sevgili çocuk, biliyorsun, kişi tutkularıyla yalnızlığını adlandırıyor o kadar.

Kıyamam demişti, sana olan sevgimi sonsuza dek alır giderim buralardan ama yine de kıyamam demişti. Öyle bir kıydı ki bir daha hiç geri dönmedi.

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.