SAYFA İÇERİĞİ: Doğan Cüceloğlu Sözleri, Doğan Cüceloğlu Alıntıları, Doğan Cüceloğlu Kısa Sözleri, Doğan Cüceloğlu Kitap Alıntıları, En Güzel Doğan Cüceloğlu Sözleri,
Güzel sözler sitemizde Doğan Cüceloğlu sözleri ve alıntıları derlenmiştir. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya hesabınızda yayımlayabilir, mesaj yoluyla sevdiklerinize iletebilirsiniz.
DOĞAN CÜCELOĞLU SÖZLERİ ve ALINTILARI
Hatırası olan ders akılda kalır.
Yalan insanın ruhunu öldürür.
Ayrılıktır aslında ölümü acı kılan.
Ön yargı; arı soktu diye bal yememektir.
İnsanın gerçek gücü sevgisinde açığa çıkar.
Ölüm bilincini en güzel şairler ifade eder.
Gerçeğe saygı, kişisel bütünlüğün temelinde yatar.
İki insan birbirinin farkına varınca iletişim başlar.
Mutlu olmak istiyorsan, mutlu etmesini bilmelisin.
Mükemmel değil, iyi insan yetiştirmeyi hedefleyin.
Kendisi olmaktan korkmayan insan güler yüzlüdür.
İnsanın kaçamayacağı en büyük otorite kendi vicdanıdır.
Acı gerçek şudur ki, aile genellikle hayallerin öldürüldüğü yerdir.
Ruhu öldürmek,bedeni öldürmekten daha büyük bir cinayettir.
Dil ne kadar yetersiz kalıyor insanın düşündüklerini anlatmada.
Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır.
Her şeyin mükemmel, eksiksiz olmasını beklemek büyük haksızlık.
Aklını gönlünün değerleriyle yöneten insan yaşamının efendisidir.
Ancak farkında olan insan kendini keşfetme yolculuğuna çıkabilir.
Empatiye önem vermeyen bir toplum sağlıklı bir toplum olamaz.
Savaşçı, gözlemleyen bilincini sürekli canlı tutmayı başaran insandır.
Mutluluk aramakla bulunacak bir şey değildir, onu inşa etmek gerekir.
Kendi özüyle ilişkisi olmayanın gerçek anlamda kimseyle ilişkisi olamaz.
Sanırım çocuğun aklını hiçe saymak ona yapılabilecek en büyük zulüm.
Aldanma, insanlar bencil olmaktan değil, bencil görünmekten utanırlar.
Mutluluk eşyada değil, elde, kolda, gözde bile değil, beyinde gerçekleşiyor.
İlişkilerinde sorumluluğunun bilincinde olmak, erdemli yaşamın temelidir.
Kendini tanımayan bir kimseyse, gerçek duygularının farkında olamaz.
Etrafında kimseyi bulamamak zor, içinde kimseyi bulamamak ise daha zor.
Çocukluğunu doya doya yaşayamamış bir insanın mutlu olması çok zordur.
Yüreğimin ezildiğini, gözlerimin dolduğunu hissettim ve yine kendime kızdım.
Zaman içinde yer alan her şey değişir. Varolmak demek, değişmek demektir.
Sevgi ve anlayışla hareket eden hiç kimse kaybetmez; veren de kazanır, alan da!
Mutlu olmak istiyorsan yanındakini de mutlu etmeyi bil. Bunun adı ‘biz’ bilincidir.
Öğretmenin tanıklığının ilk adımı öğrenciye “Sen varsın!” mesajını vermekle başlar.
Çocuğunuzla şimdiki günleri ancak bir kere yaşayacağınızın farkındasınız değil mi?
Bilim doğayı anlama çabasıdır. O dili anlayan doğayı dost, anlamayan düşman bilir.
Kendi özüyle ilişkisi olamayan insanın, başkalarıyla da gerçek anlamda ilişkisi olamaz.
Öğrenci, öğretmeni severse anlatılan konuyu da sever. Yani önce gönül, sonra kafa…
Okumak olgunlaştırır, konuşmak ustalaştırır, yazmak ise daha somut bir bilgi sağlar.,
İnsan, niyetinin saflığı içinde elinden gelenin en iyisini yaparsa evren ona yardım eder.
Toplumun gelecekteki sağlığı, çocukların zihinlerini ve gönüllerini geliştirmede yatar.
Sorumluluk bilinci, kişinin olgunlaşma sürecinde nerede olduğunun en iyi göstergesidir.
Kimi yoldaş olarak istediğinizi bilmek için kim olduğunuzu bilmeniz, hissetmeniz gerekir.
Sıradan vatandaşın ön yargılı olması kötü, ama öğretmenin ön yargılı olması çok kötüdür.
Gerçeği olduğu gibi konuşmak, gerçeğe saygı duymak ilişki hastalıklarının en güçlü ilacıdır.
Sorumluluk almayan insanın neyi, ne kadar, nasıl yapacağına dair sınırları belirgin değildir.
Kırılgan yönlerinizi paylaşabileceğiniz insana güvenirsiniz. Ve güven duygusu ilişkinin can damarıdır.
Bir öğretmenin etkisi sonsuzluğa uzanır;onun etkisinin nerede son bulacağını kimse bilemez.
Özgürlük ancak sorumluluk temeli üzerinde yaşayabilir. Sorumluluk olmadan, özgürlük yaşayamaz.
İzin verin, çocuğunuz yaşamını tribünlerde seyirci olarak değil, sahada oyuncu olarak geçirsin.
Düğün bir maddi güç gösterisi olmamalı…Evlenme olgunluğuna gelmemiş olanlar düğünü çok önemser.
Bence siz, hangi soruları soracağınızı bilmeden, soramadığınız soruların cevaplarını arıyorsunuz.
Dünyadaki hiçbir çıkar verdiğiniz sözü tutmamaya ve kendinize olan saygınızı kaybetmeye değmez.
Olgun insan kendi gözüne hesap veren insandır; hayatının en önemli tanığının kendisi olduğunu bilir.
Hayır demesini bilmeyen kişi güçsüz kişidir. Hayır demesini bilmeyen kişinin evetinin de anlamı yoktur.
Ölümün avcılık yaptığı bu dünya da kuşku ve pişmanlık için zaman yoktur,ancak kararlar için vakit vardır.
İnsanlarla münasebetin ateşle münasebetin gibi olsun. Çok uzaklaşma donarsın; çok yaklaşma yanarsın.
Çocukların kendi düşüncelerini söyleme ve uygulama olanağı verilmeyen ailelerde, çocuklar olgunlaşamazlar.
Hiç hata yapmayan insan, hicbir şey yapmayan insandır. Ve hayatta en büyük hata, kendini hatasız sanmaktır.
Tanıştığınız kişiyle güzel sohbetler yapabiliyorsanız, bilin ki o kişi özel biridir. İlişkide sohbetin yeri başkadır.
Su kirliyse balıkları geliştirip eğitmenin bir çaresi yok. Bir süre sonra o kirli suda hepsi boğulacaklar zaten.
Çocuğunuz, kurnaz ve açıkgöz biri olacağına, başkalarının hakkını yemeden üreten ve kazanan biri olsun.
Yaşam felsefesi, başka adıyla kişisel anayasa, sağlam bir temel oluşturacağından, değişen çevre ve olaylar insanı şaşırtmaz.
Bence dünyada öğretmenlik gibi hiçbir meslek yok ki sadece bir saatlik bir dersle bile bir insanın kaderini etkileyebilsin.
En temel özgürlük, insanın yaşamında kendisi olarak var olabilmesi ve kendi bütünlüğünü yaşayabilmesidir; dürüst insan özgürdür.
Hayatınızın herhangi bir noktasında değişmeye ve gelişmeye başlayabilirsiniz; yeter ki zaman ve emek vermeye hazır olun.
Öğrenilmiş cehalet doğru bilinen yanlışların nesillere aktarılmasıyla oluşur. Tehlikelidir, çünkü gerçek doğruların öğrenilmesini engeller.
Kişi ancak uyandıktan sonra, daha önce uyuyor olduğunu kavrıyor. Uyuyan uyuduğunu bilmezse, gördüğünün rüya olduğunu anlayamaz.
Kaybetmekten korkan insan, daha çoğuna sahip olmak ister ki, sahip olduğu bazı şeyler kaybolursa, hiç olmazsa elindekiler geriye kalsın.
Olayların anlamı yoktur, onlara biz anlam veririz. Olgun insan, olaylara kendisinin anlam verdiğini bilir ve verdiği anlamdan sorumluluk alır.
Kişinin mutluluğu fiziki durumundan çok beynindekilere bağlıdır. Belirleyici olan, engelli ya da engelsiz olsun, insanın yaşam karşısında duruşunun sağlamlığıdır.
Makam, mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi cekettir. Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır ve öldüğümüzde sadece çıplaklığımızı götürebiliriz bu dünyadan.
Farkına vardığın seçimleri uygulamak güç ister, kendini özgür olmaya adamış olmayı ister. Özgürlüğe kavuşmak, hızla gerçekleştirilen bir devrimle değil, basamakları sabırla çıkılan bir evrimle mümkündür.
İnsan sürekli hayatını daha anlamlı kılmaya çalışır. İnsanın gerçek kimliğini, hayatını nasıl anlamlı kıldığına bakarak, keşfedebilirsiniz. Bazı insanlar dünya beni görsün diye, bazı insanlar ise dünyayı görmek için dağlara çıkar.