Jojo Moyes Sözleri

1
4396
Jojo Moyes Sözleri

SAYFA İÇERİĞİ: Jojo Moyes Sözleri, Jojo Moyes Sözleri ve Alıntıları, Jojo Moyes Alıntıları, Jojo Moyes Kitap Alıntıları, Jojo Moyes Kısa Sözleri, En Güzel Jojo Moyes Sözleri,  Kısa Jojo Moyes Sözleri,   Yazar Sözleri, Yazar Sözleri ve Alıntıları, Yazar Kitap Alıntıları, Jojo Moyes Aşk Sözleri


Güzel sözler sitemizin bu sayfasında İngiliz yazar Jojo Moyes’ e ayırdık. Sayfamızda Jojo Moyes kitap alıntıları ve sözlerinden beğeneceğini umduklarımızı derledik. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya hesabınızdan yayımlayabilir mesaj yoluyla sevdiklerinize iletebilirsiniz.


JOJO MOYES SÖZLERİ ve KİTAP ALINTILARI

Bilgi güçtür.

Daima hatırlamaktır aşk.

Çalışmak her derdin çaresidir.




Aşka teslim olmak cesaret ister.

Zaman yapılan hataları düzeltmiyor.

Ölüm hiçbir zaman mantıklı değildir.

Bence güzellik bakanın gözlerindedir.

Aşk vardır, ona inanmaktan vazgeçme.

Bir kez yaşadın mı geri dönüşü yoktur.

Kederin kendine özgü bir kokusu vardı.

Kırık kalpler gençliğin tekelinde değildir.

Bütün iyi girişimciler yola hep sıfırdan başlarlar.

Tek bir kişi sana amacın olduğunu hissettirebiliyor.




Hayatta hala fırsatlarının olduğunu bilmek bir lüks.

Eğer başka seçeneğin yoksa aslında her şey basittir.

Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu.

Mucizelere inanmıyorsanız durup bir daha düşünün.

Hayal kırıklığını yansıtan kocaman, tuzlu gözyaşları.

Biz sadece erkeklerimize ahirete kadar acı çektiririz!

Ebeveynlik ortalıkta dolanmaktan fazlasını gerektirir.

Mutlu bir hayatın anahtarı, geçmişi çabuk unutmaktır.

Bazen bir günü atlatmak bile insan üstü bir güç istiyor.

Bütün bebekler gözüme kuş üzümlü çörek gibi görünüyor.




Seni istemeyen birine tutunmaya çalışmanın anlamı yoktu.

Korkusuzca yaşamanın ne demek olduğunu hatırlamıyorum.

Bazen kendi akıl sağlığımız için büyük resmî görmemiz gerekir.

Tanımadan apar topar evlenmek yavaş yavaş pişmanlığa götürür.

Mutluluk insanın neyi hak ettiğiyle ilgili bir şey mi, bilmiyorum.

Her şey siyah beyaz değildir. Öyle olmasını ne kadar istesek de.

Ağzım bulamadığım kelimelerin çevresinde sessizce dolanıyordu.

Ailemi rolleriyle değilde insan olarak görebilmek tuhaf bir histi.

Hikayelerin mutlu sonla bitmesi için yola devam etmek gerekir.

Birinin şarkı listesine bakmak onun günlüğünü okumakla aynı şey.

Bir insan kendini ancak evden uzaktayken yeniden keşfedebilirdi.

Kalbimin sana ait, ümitlerimin de senin ellerinde olduğunu unutma.

Müthiş bir yükseklikten düştüğünde ne olacağını asla bilemezsin.

En sorunlu çocuklar aynı zamanda da en çok risk altında olanlardır.

Bu dünyaya bir kere geliyoruz. Onu doya doya yaşamak senin görevin.

Bazen baskının gerçek bir işaretini fark etmeniz biraz zamanınızı alır.

Gecenin kalıntıları sizinle oyun oynuyor, saldıracak zaman arıyordur.

Bir patlama gerçekleşmiş ve her şey yerle bir olmuştu. Ve sonra karanlık.

Saplanıp kaldığını hissetmenin ne kadar berbat bir şey olduğunu bilir misin?

Anıların gerçekten de zihin yerine başka yerlerde gizlenebildiğini keşfetmişti.

Ben özgürlüğün bazı insanlar için tehlikeli bir hediye olabileceğine inanıyorum.

Yani sonunda onları kaybedecekseniz biriyle yakınlaşmanın ne anlamı vardı ki?

Ölüm: Çünkü artık yaşayan, nefes alan insanlar olmasalar da seninle kalıyorlar.

Düşmenin çok kolay olduğu bir dünyada onun sağlamlığı beni bir anda mutlu etmişti.

Nasıl hissediyorum biliyor musun Lou? Sanki koşuyor ama hep biraz geride kalıyorum.

Bazı yerlerde mevsim değişimlerini göç eden kuşlar veya medcezir sayesinde anlarsınız.

Sevdiğin işi yaparak para kazanabilmek dünyanın en güzel nimetlerinden biri bana göre.

Tepetaklak ettiği dünyamın o olmadan hiçbir anlam ifade etmediğini anlayabilecekler miydi?

Gerçek yaşam açıklanamaz bir şekilde, neler yaşandığına bakmaksızın devam ediyor gibiydi.

Bazen kafandakileri çözmek için biraz uzaklaşmak gerekir. O zaman her şey daha da netleşir.

Başta seni sıkmadığını düşündüğün şeylerin zamanla seni nasıl yiyip bitirebileceğini biliyorum.

Her zaman orada olacaklarını düşünüyorsun, anladın mı? Sonra bir gün bir bakmışsın ki yoklar.

Gençler ne kadar da korkutucu diye düşündüm. Sınır tanımıyorlar. Hiçbir şeyden korkmuyorlar.

Bir sürü insan arkasında bıraktığı zararı bir an bile düşünmeden kendi mutluluğunun peşinden gidiyor.

Neden kadınlar her zaman bir olayın üzerinden onu sorun haline getirinceye kadar tekrar tekrar geçerler?

Beni o kadar sık düşünme. Seni sulu gözlü bir şekilde hatırlamak istemiyorum. Sadece iyi yaşa. Sadece yaşa.

Ağrılarını bir ile on arasında numaralandırması istendiğinde, “On bir,” cevabını veren birileri her zaman olurdu.

Bahar bir gecede geldi ve kış sanki istenmeyen misafirmiş gibi ceketini giyip ansızın, hoşça kal demeden çekip gitti.

Sesim sessizliğe karıştı. Sözler havada asılı duruyordu ve sonunda yitip gittiklerinde bile küçük odada izleri kalmıştı.

Bir erkek için molekülleri ayırmak veya ülkeleri işgal etmek, kadınların aklından ne geçtiğini anlamaktan daha kolay.

Kötü deneyimlere rağmen hala bir umut olduğunu görmek istiyorsan dışarı ailecek geçirilecek eğlenceli bir gün ayarla.

Bazen hayat, adım atarken önümüze çıkan engellerden ibaret olabiliyordu. Bazen de körü körüne bir şeyin peşinden gitmekti.

Zaman bazen normal şekilde ilerler, bazen de durup yavaşlar. Sanki hayat, yani gerçek hayat, bir başka yerde akıp gitmektedir.

Mutluluğumun tamamen başkasının mutluluğuna bağlı olmasını, denetleyemediğim kaderlerde tutsak kalmayı istemiyorum.

Küçük bir kasabada büyümek tam da böyle bir şeydi. İnsanlar hayatınızdaki her detaydan haberdar olurdu. Gizli hiçbir şey kalmazdı.

Çünkü bütün dünya karşında dursa bile eğer annen arkandaysa sana bir şey olmazdı.İçinde derinlerde bir yerde,sevildiğini bilirdin.

Meğer sevilen birinin ölümüyle ilgili her şeyi bildiğini düşünen insanlara aslında bilmediklerini söylediğinizde garip bir sessizlik oluyormuş.

Hiçbir şey söylemeden durmanın ne kadar zor olduğunu bilir misiniz? Her bir hücreniz tam tersini yapmanız için yanıp tutuşuyorken bu ne kadar da zordur.

Kısa bir süre için bir daha hiçbir zaman dünyaya ve başka bir insana o saniyelerde hissettiğim kadar bağlı olamayacağımı düşündüm.

Ama güzel yüzünü, gülümsemeni düşünebilmek ve kısmen de olsa bunun bana ait olabileceğini bilmek hayatım boyunca başıma gelen en harika şey.

Gazeteciliğin piramit kuralını anımsadı. En önemli bilgi ilk cümlede verilir, devam ettikçe daha önemsiz cümleler kurulur. Çünkü yazıları çok az kişi sonuna kadar okurdu.

Babam çay yapmanın dünyadaki en iyi referans olmadığını düşünse de deneyimlerime dayanarak bir fincan demli çayla düzeltilemeyecek bir şey olmadığını söyleye bilirim.

Eşyalarımı toplayıp gitmeli miyim, diye düşündüm. Ama ne zaman bu fikir aklıma gelse yanıt da hemen ardından geliyordu: Onu seviyordum. Onsuz bir hayata katlanamazdım.

Bazen hepimiz kederin içinde bata çıka ilerliyormuşuz gibi hissediyordum, diğerlerine ne kadar, dalgalandığımızı ya da boğulduğumuzu söylemeye çekiniyorduk.

1 YORUM

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.