Necip Fazıl Kısakürek Sözleri

0
6576
Necip Fazıl Kısakürek Sözleri

SAYFA İÇERİĞİ: Necip Fazıl Kısakürek Sözleri, Necip Fazıl Kısakürek Alıntıları, Necip Fazıl Kısakürek En Güzel Sözleri, Necip Fazıl Kısakürek Kısa Sözleri, En Güzel Necip Fazıl Kısakürek Sözleri, Anlamlı Necip Fazıl Kısakürek Sözleri, İslami Yazar Sözleri


Güzel sözler sitemizde Necip Fazıl Kısakürek sözleri ve alıntıları bir araya getirilmiştir. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya hesaplarınızda yayımlayabilir, mesaj yoluyla sevdiklerinize iletebilirsiniz.


NECİP FAZIL KISAKÜREK SÖZLERİ

Kefenimizden evvel çürüyoruz.

Umut kalmayınca telaş da biter.

Allah güzeldir ve güzelliği sever.




İyi insanlar iyi atlara binip gittiler.

İslam insanlığa rahmet müjdesi!

Âlemde tek adalet kaynağı, İslâm.

Ölen ölüyor, bense ölümü yaşıyorum.

Canın öyle acıdı ki acı duymaz oldun.

Kimileri vardır aşkın en yücesine layıktır.

Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!

Doğrunun olmadığı yerde güzel de yoktur.

Söylenmedik cümlenin hasreti dudağımda.

Dünya güzel olsaydı doğarken ağlamazdık.




Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu.

Ruhu unutmak, Allah’ı unutmak demektir.

Yaşarken temiz kalsaydı ölünce yıkanmazdık.

Hayat zıt kutuplar arasındaki ahenkten doğar.

Şiir, Allah’ı sır ve güzellik yolundan arama işidir.

İnsandan kaçmak kolay; kendimden kaçabilsem.

Tek başına rehbersiz akıl nereye kadar gidebilir?

İnsan ne aptaldır! Mucize içindeyken mucize bekler.

Benim istediğimi Allah istemiyorsa, konu kapanmıştır.

Ölmeyi bilmek lazım, yaşamaya hak kazanmak için.




Kimileri vardır aşkın en yücesini versen de, aşağılıktır.

Vatanı olmayanın herhangi bir hak davası da olamaz.

Ben, içindeki hayvanı ürkütmüş, incitmiş bir hastayım.

Sevdiğini belli et; gizlemek başkalarına fırsat vermektir.

Camiye dikey olarak gel, yatay olarak zaten geleceksin!

Öyle insanlar vardır ki; lağıma düşseler, lağımı kirletirler.

Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim değil.

İnsan olarak, hürriyetini bulmak isteyen, hakikate esir olsun!

Aydınlık yolu herkes bulur, mesele karanlık yolda ışık aramak.

İnsanlar ikiye ayrılır, vaktini beşe ayıranlar, vaktini boşa ayıranlar.

Hayatı müsvedde yaşamayın.Temize çekmeye vaktiniz olmayabilir.

Bütün insanlığı dövsen de havanda,/ Zerre zerre herkes yine yalnız.

Sözden daha kurtarıcı ve ondan da daha batırıcı bir müessese yoktur.

Yalnızlığımı gidermek için aldığım her tedbir, yalnızlığımı çoğaltmak oluyor.

Her ağızda, her telde fanilik dırıltısı, sonunda tek bir şarkı, tabutun gıcırtısı!

Ölüm, bir saniye kadar yakınken hiç ölmeyecekmiş gibi yaşamanın alemi ne?

Çok sıkıldıysan hayattan, bir mezarlığa git. Ölüler iyi bilir; yaşamak güzeldir.

Kendimizi kendimizde zannedip, akıl denilen merkebin üzerinde oturuyoruz.

Zaten sensiz ve senden habersiz alınan nefes, varlığın değil, yokluğun soluğu.

Artık sana hakaret etmeyeceğim. Çünkü hiçbir hakaret senin kadar alçalamaz.

Ben geçmişimi dürdüm, büktüm, çöpe attım. Çöpü karıştırmak köpeklerin işidir.

Bizler açlıktan karnına taş bağlayan peygamberin, doymak bilmeyen ümmetiyiz.

Payımıza sükût düştüğünden beridir, kalbimizin sesini daha bir güzel duyar olduk.

Elindeyse zamana, dur, geçme diye dayat. Bir sigara içmekten daha kısa bu hayat.

Diyorlar bana, kalsın şiirde sözde yerde, sen araştır, göklere çıkan merdiven nerde?

Verirler ”ben acizim, kudret senin” dedikçe… Verenin şanı büyük, sen iste istedikçe.

Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; nihayet döne döne aynı noktaya vardım.

İslâmda kadın, kıymeti bilinen ve belirtilen her şey gibi, mahfaza içinde bir mücevher.

Sanma oruç, bu akşam tıklım tıklım ye diye; bu akşam, yarın oruç tutabilmek için ye.

Sevdalın şu dağı del dese, koşar, delersin! İş Allah’a geldi mi, gücün yok, sendelersin!

Rahminde cemiyetin ben doğum sancısıyım, mukaddes emanetin dönmez davacısıyım!

Gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür sana çöl gibi gelen, o göl diyorsa göldür…

Tam 30 yıl saatim işlemiş ben durmuşum, gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum.

Keşke ben Allah kelimesinden başka, ağzından tek söz bile çıkmayan bir dilsiz olsaydım!

Ömür ağaç dalında savrulan bir yapraktır; ne kadar genç olursan ol sonun kara topraktır!

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal, hamallık ki sonunda ne rütbe var ne de mal.

İki insan çeşidi vardır. Zaman geçtikte hatalarıyla yüzleşen! Zaman geçtikçe yüzsüzleşen.

Ölüm herkesin başına gelir, ama geç ama erken… Ya kazanırken, ya da kazandığını yerken.

İnsan sevme hissini israf etmemeli,  kim ne kadar sevilmeye layıksa,  onu o kadar sevmeli.

Yum gözünü, kalbine her an yokluğu üfür! Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür.

Dün geçti bugünü düşünüyorum, yarın var mı? Gençliğine güvenme, ölenler hep ihtiyar mı?

Ölüm güzel bir şey, budur perde arkasından haber, güzel olmasaydı ölür müydü peygamber!

Kadın ve erkek meselesi… Davaların belki en incesi ve girifti… Sulh içinde en nazik bir harp.

Ahlaksızlığın olması için önce ahlakın olması lazımdır. Ahlakın olduğu yerde ahlaksızlık da vardır.

Ayağın taşa takıldığında ”Allah kahretsin” bile dememelisin, dua etmelisin ki taşa takılan bir ayağın var.

Hep nefis çıkar karşıma, ölüp ölüp dirilsem; insandan kaçmak kolay, kendimden kaçabilsem.

Bana çağdışı diyorlarmış. Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da, içinde mi boğulayım.

Ağaçtan düşen yaprak nasıl ‘kurumaya’ mahkumsa; gönülden düşen insan da ‘unutulmaya’ mahkumdur.

Fikrin olduğu her yerde şiddet, operatörün neşteri gibi bir nimet, olmadığı yerde de katilin bıçağı şeklinde bir afettir.

Ölürsün kapanır yollar geriye ben mezarla sırdaş olur, beklerim varılmaz hayale işaret diye toprağında bir taş olur beklerim.

Ey gönül, gidenden ümidini kes! Kaçan bir hayale benziyor herkes, sanki kulağıma gaipten bir ses buluşmalar kaldı mahşere diyor.

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan. Bakamam, aynada, aynada vicdan; beni beklemeyin, o bir hevesti; gelemem, aynalar yolumu kesti.

Hayatın çilesine tahammül gerek, değil mi ki sefa ile cefa müşterek? Sizce ağlamak için göz yaşı Mı gerek? Bazen dertliler de ağlar ama gülerek…

Uğruna ölmekse seni yaşatmak bin kere ölürüm de adına leke sürdürmem, gururdur namustur bayrak ve sancak, aksa da kanım zalimi güldürmem!

Ey Müslüman, sana düşen nimet sadece çile… Uyumamak ve düşünmeye memur olmak… Bu çile kapısından erişilecek dünyayı bilseydin, yatağını ve yorganını satardın!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.