SAYFA İÇERİĞİ: Ahmet Şerif İzgören Sözleri, Ahmet Şerif İzgören Alıntıları, En Güzel Ahmet Şerif İzgören Sözleri, Kısa Ahmet Şerif İzgören Sözleri, Ahmet Şerif İzgören Sözleri ve Alıntıları, Ahmet Şerif İzgören En Güzel Sözleri
Güzel sözler sitemizde Ahmet Şerif İzgören sözleri ve alıntıları yer almaktadır. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya hesaplarızda yayımlayabilir, mesaj yoluyla sevdiklerinize iletebilirsiniz. Yorum bölümünden bizlere ulaşarak görüş ve önerilerinizi belirtebilirsiniz.
AHMET ŞERİF İZGÖREN SÖZLERİ ve ALINTILARI
Evine ekmek götüreceksen çaba göster.
Bedava peynir sadece fare kapanında olur.
Kendimiz gibi olmak, ihtimal var mı? Çok zor.
İki tane değerimiz var;”yurt sevgisi” ve ”hoşgörü”.
Rüyalarınızın gerçek olduğu yer sizin cennetinizdir.
Öncelikle kişisel gelişmeyi bırakın, toplumsal gelişin.
Hayat amacınız yoksa hayatınızın değerini sorgulayın.
Mutsuz adamları yaratırsanız, onlara mutluluk satarsınız.
Zeka, yumurta kapıya geldiğinde mazeret bulmak değildir.
Yaşarken yaptıklarınız sizden sonra hep boşlukta yankılanır.
Girişimci ol, işini kaliteli yap, dürüst ol, ülkene katkın olsun.
Bir insana dinlediğini hissettirmek sevginin en güzel ifadesidir.
Hayalleriniz, hedefleriniz değildir; mutlaka ulaşmanız gerekmez.
İntihar, görüp görebileceğiniz en gerçek, dürüst ve acı öz eleştiridir.
Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin önemi yoktur.
Yıldızlara dokunamazsınız! Ama karanlık geceler de onlar size yol gösterir.
Hayat amacı ne işe yarar derseniz; Hayat amacı insanın gözüne ışık getirir.
Gelir dağılımı eşitsizliğini eleştirme isteği yoksul bölgelerden uzaklaştıkça azalır.
Hayallerinizin büyüklüğü, geleceğe bakışınızın ve ufkunuzun genişliğine bağlıdır.
Her şeyin fiyatını bilen, ama hiçbir şeyin değerini bilmeyen insanlar olmaya başladık.
Hem zekilerin hem de aptalların başarısızlıkları vardır, zekilerin farkı, ders almalarıdır.
Fikir ile proje arasında çok büyük bir fark vardır. Ev yapmak fikirdir, bitirmek projedir.
Çocuğunu çok korursan herhangi bir yazgıyı gerçekleştirmeye yetecek kadar güçlenemez.
Hepimizin inancı saygıyı hürmeti hak ediyor.Çünkü ancak o zaman kendi inancın da hürmet görür.
Neyi başarabileceğinizi sizden başkası bilemez, siz hedefi koyduğunuzda yaparım diyorsanız tamamdır.
Güvenilirliği okuyarak kazanamazsınız, bunu size hayatınızdaki iyi örnekler ve aileniz kazandırır.
İnsanın iki seçeneği vardır; Ya bütün gün karanlığa küfür edersiniz ya da güneşe yürürsünüz.
İnanç; görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız başkalarının görmediklerini görürsünüz.
Aynı pencereden dışarı bakan iki adamdan biri, sokaktaki çamuru, diğeri ise gökteki yıldızları görür.
Teknenin nereye gideceğini, rüzgarın nereden estiği değil, sizin yelkenlerinizi ne yöne açtığınız belirler.
Süpermen Türk olsaydı pelerinin kesin anası bağlardı. Bir de uçarken arkasından bağırır. “Varınca çaldır oğlu.
İş hayatında asansör ile yukarı çıkan bir adam görmedim. Mutlaka merdivenlerden tırmanmanız gerekir.
Evladınıza ne araba bırakırsınız ,ne ev,ne de başka bir miras.Evlada sadece değer kavramları bırakırsınız.
Bir yarışa sokarlar insanları koşarsınız, koşarsınız.. Bir dönersiniz; Ya dersiniz ben ömrü bunun için mi geçirdim.
Hayaller tombulsa hedef oluyorlar.. Nasıl derseniz; Tatmin edici, Ortak, Mantıklı, Belirgin, Ulaşılabilir, Limitleri belirli.
Geleceğinizle ilgili kararlar almak aslında hiç de zor değildir. Zorluğu yaratan, sizin kendinizi yeterince tanımamanızdır.
Havada ne kadar şov yaptığınızın hiçbir önemi yoktur. Ayaklar da yere iniyor musunuz? İnmiyor musunuz? O önemli.
Hayatı bir brüt yaşarsınız, bir de net. Geriye dönünce hatırladıklarınız net kısmıdır. Hatırlamadıklarınızsa fazlalıklar.
Neye sahip olduğunuz ne kadar zengin olduğunuzu göstermez. Neye ihtiyacınız olduğu ne kadar zengin olduğunuzu gösterir.
Kendimi başkasının ayakkabısının içerisinde hissetmekten, kendi ayakkabımın içerisine girmeden ömrü tamamlayacağım.
Etrafınızda her şeyi para ve başarıya bağlayan bir sistem var. Oysa değerli olan doğru bir amaç uğruna harcanan çabalardır.
Dinlemek zeka belirtisidir, konuşmak değil. İnsanlar ağızlarıyla söylediklerini kulaklarıyla duysalardı çok daha az konuşurlardı.
Kendini acayip ciddiye alıp, işini ciddiye almayan insanlar topluluğu olduk. Keşke ciddiye aldığımız şey kendimiz değil, işimiz olsa.
Dünyadaki gelirin %94’ünü nüfusun %1’i paylaşıyor ! Bir de utanmadan ”paylaşıyor” kelimesini kullanmışlar. Bu nasıl paylaşma!
Çalışanların kalplerini hedefe çevirirseniz ayakları unutursunuz. Yoksa hep mesaiye geldiler mi, gelmediler mi diye takip edip durursunuz.
Ülkede zeki adam derdi yok. Bindiğiniz taksiden, evinize gelen ustaya kadar zeki adam derdi yok. Ama ülkede dürüst, güvenilir adam derdi var.
Hayatı size Amerikan filmlerinin öğrettiği gibi yaşarsanız bittiniz. Çünkü tüketmezseniz var olamazsınız ve o kültürde fiziksel özellikler her şeyin önündedir.
Hayatı 100 m. yarışı gibi gösterirler, sadece kazanan adamı gösterirler. 100 m. yarışında arkada 8 kişi vardır. Bunları hiç göstermezler, en öndeki adamı gösterirler.
Zamanla şunu öğrendim; bence aklın yolu kulaklardır, ağız değil. Kulaklardan beyne çok şey gider ağızdan ise gitmez, ağzınız bir karış açık dolaşıyorsanız bir şey öğrenemiyorsunuz demektir.
Eğitim, belli bilgileri empoze etmek değildir. Onun adı propagandadır. Eğitim, insanların hayalgücünü büyülemektir. Ya bizdeki bakanlığın adını değiştirmek lazım, ya da yapılan şeyi değiştirmek lazım.
Son yıllarda hiç yaşlı birini karşıdan karşıya geçiren bir çocuk gördünüz mü? Ya da otobüste bir büyüğe yerini veren bir genç? Göremezsiniz. Çünkü gençler birbirini “Hüp diye çekmeye” odaklanmış durumda.
Fizikte bir kural vardır, bir şey aynı anda iki yerde bulunamaz. Beyniniz olumsuz düşüncelerle kaplıyken olumlu düşüncelere yer yoktur, olumlu düşüncelerle kaplıyken de olumsuz düşüncelere yer yoktur.
Güçlükler hayatınızın önemli ve değerli bir parçasıdır. Sonuç çıkarmayı başarırsanız zorluklar bilge bir öğretmen gibidir. Sonuç çıkarmayı bilmiyorsanız her gün dayak yediğiniz ama hiçbir şey öğrenemediğiniz öğretmene benzer zorluklar. İşin kötü tarafı derse de girmek istemezsiniz. Yani hayatı sevmezsiniz. Yaşadığınız her zorluk sizi hayata yaklaştırır.
İntihar, görüp görebileceğiniz en gerçek, dürüst ve acı öz eleştiridir.