SAYFA İÇERİĞİ: Aliya İzzetbegoviç Sözleri, En Güzel Aliya İzzetbegoviç Sözleri, Etkileyici Aliya İzzetbegoviç Sözleri, Kısa Aliya İzzetbegoviç Sözleri, Aliya İzzetbegoviç Kısa Sözleri, Aliya İzzetbegoviç En Güzel Sözleri, Özlü Aliya İzzetbegoviç Sözleri
Güzel sözler sitemizde Bosna-Hersek’in ilk cumhurbaşkanı olan Aliya İzzetbegoviç sözlerine yer verdik. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya hesaplarınızda yayımlayabilir, mesaj yoluyla sevdiklerinize iletebilirsiniz. Bizlere yorum bölümünden ulaşarak görüşlerinizi belirtebilirsiniz.
ALİYA İZZETBEGOVİÇ SÖZLERİ
Ümit en son ölen şeydir.
Özgürlük verilmez, alınır.
İsyan, tipik insani bir tutumdur.
Hayat fenomen değil, mucizedir.
Mehdi bizim tembelliğimizin adıdır.
Hukuk, güçlünün değil, zayıfın silahıdır.
Hatalı bilgi bilmezlikten daha tehlikelidir.
İyi insan olmadan iyi Müslüman olamayız.
Biz ölüyoruz ama onlar da kazanmıyorlar.
Güç ve kanun sadece adaletin vasıtalarıdır.
İktidar insanları şımartır. Bu şaşmaz kural.
Biz koyun olduğumuz için onlar kurt oldular.
Karizması olan bir şey varsa, o da; ızdıraptır.
Tarihi unutmayın, ama tarihte de yaşamayın!
Aşk ve nefret ile şiir yazabilirsiniz, tarih değil!
İnsan, semanın çocuğu, yeryüzünün kurdudur.
İnsanlığın birliği, Allah’ın birliğinden kaynaklanır.
Ben dindarlığımı annemin dindarlığına borçluyum.
Ahlaklı ateist olabilir, ama, ahlaklı ateizm olamaz.
En kötü kombinasyon, boş bir ruh ile dolu bir midededir.
Çünkü, zekat, kasalarla beraber gönüller de açılsın ister.
Bütün canlılar acı çeker fakat insan ızdıraba fikir giydirir.
Anlayış eksikliğinden saldırganlığa sadece bir adım vardır.
Sloganımız şu: Kendinden olanı sev, ötekine saygı göster.
Her şeye kadir olan Allah’a and olsun ki köle olmayacağız.
Düşmanına benzediğin zaman, savaşmanın anlamı kalmaz.
Hiç kimse intikam peşinde koşmasın. Sadece adaleti arayın.
İnsan idealsiz yaşayamaz, en azından insan gibi yaşayamaz.
Adalet ispata ihtiyaç duymayan az sayıdaki şeylerden biridir.
Yugoslavya’yı seviyorum ama özgürlüğü daha çok seviyorum.
Biz kin gütmeyeceğiz ama asla bu yapılanları unutmayacağız.
Bu adil bir barış olmayabilir; fakat süren bir savaştan daha iyidir.
Eğer din batıl inancı yok edemezse batıl inanç dini yok edecektir.
ALİYA İZZETBEGOVİÇ’in İSLAM HAKKINDA SÖZLERİ
Yıkma ve tahrip etme duygusu, radikal solun hakim temayülüdür.
Tarihin tamamı, kaderimiz olarak adlandırılan şeyin bir parçasıdır.
İnsan, tüm ilimlerin onun hakkında söylediklerinden daha fazladır.
Karanlığa alışmış olan köstebekler, ışığa müsamaha gösteremezler.
Tanrısız bir kainat, bana anlamdan yoksun görünmüştür her zaman.
Çok yaşadım ve çok yoruldum. Şimdi sevgilime kavuşmak istiyorum.
Allah’ım, dürüst ama kalbi olmayan doğru insanlardan sana sığınırım.
İnanılan ve onun için çaba sarf edilen ütopya, ütopya olmaktan çıkar.
Halklarımızın itaatkar olmaları için artık demir zincirlere ihtiyaç yoktur.
Bazıları dini bağlılıklarının kendilerini tefekkürden azade kıldığına inanırlar.
Sevgi ve dayanışmanın, paylaşmanın olduğu yerde ölüm değil hayat vardır.
İnsan olmak için biyolojik hayatın ötesinde bir şeylere sahip olmak gerekir.
Adaletin kendisi insanların kalplerinde mevcuttur, aksi durumda adalet yoktur.
Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız. Kin ve intikam peşinde koşmayacağız.
Hukuk benim için sadece meslek değil inancım, yaşam tercihim ve hayat felsefem.
Etrafımızdaki her şeyde mucizeler var; ama insan hala alemdeki en büyük mucizedir.
Kabile ve ulusun dar sınırlarından kurtarmak için kendinizi Müslüman olarak düşünün.
Acılar ve ızdıraplar içinde doğan dinler ve devrimler rahat ve konfora gömülünce biter.
Söylenebilecek her şeyin söylendiğine eminim ama hepsinin duyulduğuna emin değilim.
Akıllı adam nasıl konuşulacağını bilir. Hikmetli adam ise nasıl suskun kalınacağını da bilir.
Söylenebilecek her şeyin söylendiğine eminim, ama hepsinin duyulduğuna emin değilim.
Biz de zalimlerden olursak, zulme karşı savaşmamızın bir anlamı kalmaz. Kitab’a uyacağız.
Olduğunuz gibi kalın. Dininizi, milliyetinizi koruyun. Kimliğinizi kaybetmenin bedeli köleliktir.
Masumiyet, seçim imkanına dair bilgiden yani özgürlük bilgisinden önce mevcut olan durumdur.
Kendilerine delilik bulaşmış insanlar mutludurlar, ben de onlardan biri olduğuma inanıyorum.
İnsanın ruhi tarafını tanımazsanız, insanların eşitliğinin dayandığı yegane esası kaybedersiniz.
Öyle hareket et ki, davranışların herkes için geçerli olsun; ne sana göre değişsin ne de başkalarına göre.
Her fani gibi ben de öleceğim. Öldüğümde Osmanlı askerleriyle, Bosna şehitleriyle yan yana yatmak istiyorum.
Her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır.
İnsan türü hakkında ne istersek onu düşünebiliriz, fakat onu idealize etmezsek hakikate daha çok yaklaşırız.
Çünkü şans sadece cesurları takip eder ve yalnızca iyi ve sağlıklı halklar iyi hükümet sahibi olma ‘şansına’ sahiptir.
Evet ben de korkuyorum ama yürümemi gerektiren sebepler, korkmamı gerektiren sebeplerden daha fazla.
Her zaman sonuçlara karşı mücadele ederek, sebeplere vakit ayıramaz olduk ve biz her zaman geç kalmaktayız.
Uygarlık, kadını hayranlık ve kullanım objesi yapmış; fakat takdir ve saygıya layık olan şahsiyeti ondan almıştır.
Hayvanlar ne Cennet’te yaşamışlar, ne de oradan kovulmuşlardır. Hayvanların masum olmalarının sebebi budur.
Gerçek inanan bir nesil, sadece şuursuz bir dini aidiyet içinde bulunan düzinelerce nesilden çok daha fazla şey yapabilir.
Uygarlık, kadını hayranlık veya kullanım objesi yapmış; fakat takdir ve saygıya layık tek şey olan şahsiyeti ondan almıştır.
İnançtan daha derin vaya daha yüce hiçbir şey yoktur; bazı inananlardan daha donuk ve daha sıkıcı bir şey de yoktur.
Bela aramak, cesaret değil deliliktir. Cesaret, insanın sakınamayacağı sorunlarla makul bir şekilde yüzleşme istekliliğidir.
Çoğunlukla aşırı bir şekilde övülen ‘ölümü küçümseme’ hasleti, hayata (veya insana) saygı eksikliğinin bir neticesi olabilir.
Hayvan ancak aç olduğu veya bir tehditle karşı karşıya bulunduğu zaman; insan ise, tok ve güçlü olduğu zaman tehlikelidir.
Çünkü sevgi ve ölüm aynıdır. Bu kelimelerin kime ait olduğunu bilmiyorum, ama onlar hafızamın derinliklerine kazınmış.
Tek tek insanları sevemeyenler, insanlık (hümanizm) kavramını icat etmişlerdir; hem kullanmak hem de rahatlamak için.
Sorunlarımız için düşmanın felaket planlarını değil kendimizi suçladığımız zaman sorunların azaldığını ve olgunlaştığımızı görürüz.
Gençliğin çağdaş problemleri özde, çözülmemiş statüden ve anne ile ailenin toplumdaki tanınmayan rollerinden kaynaklanmaktadır.
Tarih baştan aşağı, küçük fakat kararlı, cesur ve akıllı insan topluluklarının, hadiselerin seyrini değiştirdiklerini anlatan bir hikayedir.
Maddi bakımdan hali düzelince insan neden daha az memnun olur? Maddi standart yükselince, psikolojik standart neden düşer?
Tarih sadece sürekli değişimin değil, aynı zamanda ve devamlı olarak imkansız ve beklenmeyenlerin gerçekleşmesinin hikayesidir.
İnsan hiçbir zaman ahlaken tarafsız değildir. Dolayısıyla o, daima ya hakikatten yahut sahte olarak ahlaklıdır veya en çok görülen her ikisidir.
Izdıraptan sakınılamaz, ama fikirlerle tamamlanabilir. Yaşayan her şey acı çeker. Fakat sadece insanlar ızdıraba fikir giydirirler. Fark budur.
Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna’nın özünü de zedeliyor.
Din de devrim de acılar ve ızdıraplar içinde doğar. İkisi de refah ve konfor içinde yok olup gider. Gerçekten de devam eden sırf onların gerçekleşme çabasıdır.
Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.
Bir kelimeyi hiç aklınızdan çıkarmayın: Devlet. Devletin ne kadar önemli olduğunu hepimiz idrak etmeliyiz. Devletsiz bir millet boşluğa düşer, rüzgarda savrulup gider.
Vicdan özgürlüğü ve hoşgörü meselesi ahlaki bir sorundur ve her insan, bu iki zıt hükümden hangisinin taraftarı olduğunun cevabını kendi ruhu içinde aramak zorundadır.
Tarihsel olarak baktığımızda, devrim eğilimlerinin çıktığı her yerde, onlar insanın adalete olan arzusunun neticesi idi, adalet ise üretilmiş veya sosyal değil, dini bir kategoridir.
Ancak bizim kendi geçmişimiz üzerine hakkımız var ve kim olduğumuzu, nereden geldiğimizi ve nereye gitmemiz gerektiğini bilmemiz için ona götürecek yolu da açmak zorundayız.
Bizler insan olmaya ve insan kalmaya çalıştık ve başarılı olduk. Ancak bunu onlardan (sırplardan) dolayı yapmadığımızın altını çizmeliyim. Kendimizden dolayı insan kalmaya çalıştık, onlardan dolayı değil. Onlara hiç bir şey borçlu değiliz.