SAYFA İÇERİĞİ: Bülent Ecevit Sözleri, En Güzel Bülent Ecevit Sözleri, Bülent Ecevit Kısa Sözleri, Etkileyici Bülent Ecevit Sözleri, Bülent Ecevit Sözleri Facebook, Bülent Ecevit Sözleri Twitter, Karoğlan Sözleri, Siyasetçi Sözleri, Türk Siyasetçiler, Kısa Bülent Ecevit Sözleri
Sayfamızda Türk siyasi tarihinin Karaoğlan’ı Bülent Ecevit sözlerinden bir kısmını bir araya getirdik. Beğeninize sunduğumuz sözlerden beğendiklerinizi sosyal medya hesaplarınızdan yayımlayabilirsiniz. Sayfamız ile ilgili görüş, öneri ve eleştirilerinizi yorum kısmından bize ulaştırabilirsiniz.
EN GÜZEL BÜLENT ECEVİT SÖZLERİ
Vahdettin hain değildi.
Aydının sağı solu olmaz.
Eşitlik her zaman adil değildir.
Onlar ortak, biz pazar olacağız.
Bizim iki gücümüz var. Hak ve Halk.
Vurun, beni de vurun kalleşler.
Toprak işleyenin su kullananın.
Laiklik ilkesi Cumhuriyet’in aşil topuğudur.
Kumar borcu olmayan 11 milletvekili arıyorum.
Yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getireceğiz.
Erken seçim olmasaydı, 2084′ e kadar iktidarda kalacaktık.
Yeraltı kömür işçisinin işi, her gün canlı mezara inmek gibidir…
Ben sadece görevimi yaptım. Görevimizi yaptığımız için övünemeyiz.
Koğuş sistemi, cezaevlerinin terör eğitim merkezi haline gelmesini kolaylaştırmış oldu.
Dinci akımların çaresi laiklik ve demokrasidir. Türkiye de buna öncülük eden bir devlettir.
Eğer tribünden sahaya inmezseniz, korkarım biri çıkar, düdüğü çalar, ‘oyun bitti, herkes evine’ der.
Eğer içimizden gelen engelleri aşabilirsek dıştan gelen her engeli etkisiz bırakabilecek güce sahibiz.
Liberalizm, devletçilik, plan, kalkınma hızı, maliyet… Bütün bunlar, yeryüzünde yüzlerce metre derinde anlamını yitirir.
Sayın yargıç, yaşayabilmek için kendimi özgür bir ülkede farz etmek zorundayım. Umarım ki, fazla yanılıyor olmayayım.
Köylü savaşta en önde giderek nasıl memleketi kurtardıysa, barışta da en önde gidip gerçek kalkınmayı sağlayacaktır.
Türkiye’de demokrasiye zararın halktan değil, toplumun okumuş yazmış üst tabakalarının bazı kesimlerinden geldiği nedense bilmezden geliniyor.
Biz milliyetçiliği Ege’nin serin ve derin sularına, Afyon’un haşhaş tarlalarına ve Kıbrıs’ın Beşparmak Dağlarına yazdık..Değil ayakların senin hayallerin bile oralara ulaşamaz.
Türkiye’de demokrasiye zararın halktan değil, toplumun okumuş-yazmış üst tabakalarının bazı kesimlerinden geldiği nedense bilmezden geliniyor.
Amerikan Konsolosu Türkiye’deki ara seçimlerle ilgili görüşlerini açıklıyor, ‘Anap kazanır’ diyor suç olmuyor, ben bir partinin toplantısında konuşuyorum, suç oluyor. Bu nasıl demokrasi? Dudaklarım var oldukça konuşacağım.
Hükümet derhal çekilmelidir. Laik demokratik cumhuriyete karşı Ankara’da göz göre göre işlenen korkunç cinayetten başbakan da sorumludur ve başında bulunduğu hükümet de sorumludur. Bu hükümet artık görevde kalamaz. Halkın yüzüne bakamaz.
Eğitim düzeyi bizden çok daha düşük olan Hindistan’da demokrasi uygulanıyor. Kuzey Kutbu’ndaki Grönland Eskimoları, Danimarka’daki demokrasinin tıpkısını başarı ile uyguluyorlar. www.incesoz.com Böyle bir dünyada Türkiye’nin başında bulunanlardan toplumun üst tabakalarında olanlardan bazılarının kendi halkımızı tam demokrasiye layık görmemeleri çok acı.
Demokrasilerde sadece ordu ve yargı mensupları tribünlerde oturur. Geri kalan tüm toplum kesimleri sahada olur. Ancak bir süre sonra tribündekiler oyundan sıkılır ve kendi takımlarına dahi tepki göstermeye başlayabilirler. Eğer sahada olması gerekenler, örneğin işçiler, tribünde oturmaya devam eder ve sahaya inmezseniz, korkarım biri çıkar, düdüğü çalar, ‘Oyun bitti, herkes evine’ der.