Dursun Ali Erzincanlı Sözleri

0
4628
Dursun Ali Erzincanlı Sözleri

SAYFA İÇERİĞİ: Dursun Ali Erzincanlı Sözleri, En Güzel Dursun Ali Erzincanlı Sözleri, Dursun Ali Erzincanlı Kısa Sözleri, Dursun Ali Erzincanlı En Güzel Sözleri, Etkileyici Dursun Ali Erzincanlı Sözleri, Özlü Dursun Ali Erzincanlı Sözleri, Dursun Ali Erzincanlı Sözleri Facebook, 


Güzel sözler sitemizde Dursun Ali Erzincanlı’ ya ait sözler yer almaktadır. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya hesabınızda yayımlayabilir, mesaj yoluyla sevdiklerinize iletebilirsiniz. Bizlere yorum bölümünden ulaşarak görüş ve önerilerinizi belirtebilirsiniz.


DURSUN ALİ ERZİNCANLI SÖZLERİ

Kapatın gözlerinizi. Ve karanlığı seyredin.

Affetmek, büyüklüğün şanındandır ve Allah, en büyüktür.

Sorulardır sana bütün verebildiğim. Ve gelen yanıtları kabullenmeliyim.




Kaç gecedir dağları görüyorum rüyamda. Kaç gecedir babamı görüyorum.

Serçesi ölen 5 yaşındaki çocuğa taziyeye giden bir Peygamber sevilmez mi?

Efendim! Senin yerine de anne dedik annemize, Senin yerine de baba dedik.

Sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Rasûlallah!

Alemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden, Kalbimizden seyrediyoruz seni.

Sözün acıydı, yolun dolambaçlı. Yedi uzun yıl geçerek. Yedi yıl dolaştın durdun.

Güzel olan benimdir, deme. Yorulursun. Benim olan güzeldir de, mutlu olursun.

Sen yoktun. Hz Âdem’deydi nurun Önce cenneti, Sonra yeryüzünü şereflendirdin.

Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza. Başına pislikler saçılıyor. Başlar feda o mübarek başına.

Yurdum senin dağlarında, dağlarında hatıram var. Senden bana, benden sana aramızda bir sitem var.




Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında? Onlar anne deyince sen yere mi bakardın.

Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun. O minicik bulut ilişiyor bakışlarına.

Bunları sana anlatamazdım şehir gülü. Çünkü sen büyük şehrin insanıydın. Büyük sözler duymalıydın.

Adın geçer Hira’yı vahyin kokusu sarar nur yağar nur dağına Mübarek ayağına sabahın serinliği vurur.

Kimseye imzanı ya da resmini vermemişsen. Kimsenin yanında bulunmamış ve kimseyle konuşmamışsan.

İçimden bir his şöyle diyor: Ayrıl arkadaşlarından istasyonda. Sabahleyin git kente. İliklenmiş ceketinle.

Dünyayı ele geçirmek için ahreti vermek ve insanlara yaranmak için Allah-ü Tealayı bırakmak ahmaklıktır.

Dikkat! Ölümü düşündüğünde, mezar taşın olmasın yattığın yeri belirten. Üzerinde bir yazıyla seni ele veren.

Dikkat! Ölümü düşündüğünde mezar taşın olmasın yattığın yeri belirten. Üzerinde bir yazıyla seni ele veren.

Sana armağanları olan şapkayla gizle yüzünü. Göster! Aaah! Gösterme, gösterme yüzünü. Yine de gizle, ört hislerini.




Benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne de evladımız olsaydı diyecekler.

Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan. Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini. Çoğusu bilmiyor seni.

Gelseydin, dolaşsaydın sofralarımızı, bir tabak fazla görecektin, Bir bardak, bir kaşık fazla. Ve sofrada bir yer boş, başköşe!

Arşa reyhan kokusu salan o minik nefesini kokluyor. Cennet kokuları sarıyor gökleri ve yeri. Nurdan ayaklarını okşuyor annesinin eli.

Rahmetini umarak günahkar bir dille; Allah Azze ve Celle Ya Rasulallah, alemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden, kalbimizden seyrediyoruz seni.

Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun. Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun. ‘Seni bizim elimizden kim kurtaracak’ diyorlardı.

Alemlere kutlu doğum haberini yayın müjde vermedik bir varlık bırakmayın. Ve ey medayin şefi titreyerek uyan. İstahrabatta yanan ateşlere sön emri verilsin.

Sevgili! Ümmü Mektum gibi, Seni görmeden sana sesleniyoruz. Alıp verdiğin nefesi duyar gibi, Sanki açınca gözlerimizi, Seni görecekmişiz gibi, Sana sesleniyoruz.

Ben sana dağlarımın kokusuyla gelmiştim. Ben seni dağlarımın kokusuyla sevmiştim. Bırakıp gitmemeyi, terketmemeyi, beklemeyi. Öğrendiğim dağlarımın kokusuyla.

Sadakat ispat isterdi. Hudeybiye sadakatin sınandığı yerdi. O gün biat ölüm üzreydi ve ölünseydi değerdi. Bu gün tevbe üzre biatımız ilahi.. Kabul eyle tevbemizi… sadıklardan eyle bizi.

Ey Rabbimiz! Resulünü anışımızdan haberdar et! O’na binler salat, binler selam! Habibine Makam-ı Mahmut’u ver. O’na vesileyi lütfet. O’nu refik-i Âlâya yükselt. Bizi de affet. O’nun hatırına affet, zatının hatırına Affet.

Nazarınla büyür yesribin çocukları Nazarınla taşları elmasa çevirirsin. Gökyüzünden ayet yağar cibril yağmurlarıyla kalbine inenleri İnsanlığa verirsin. Ve son kez açılır semanın kapıları son kez vahyi getirir cibrili emin.

Diğerinden Ebu Talip seni büyütmek Fatıma’ya nasipmiş Şefkat kanatlarını yerlere serip saçlarını toplamak Bir anne gibi saçlarını taramak ona nasipmiş, Adın geçer Hatice’nin kalbinde en sevgili yar. www.incesoz.com 

Medine-i Münevvere’den dünyaya yayılan ashabın gibi, Eyyüb Sultan gibi, Kab bin Malik gibi, bir fecir vaktinde, henüz yirmisinde yirmi beşinde, bırakarak yurtlarını ocaklarını, hedeflerine ilahi rızayı koyan, arkalarına bakmayı ar sayan, yiğitler görecektin.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.