Francis Bacon Sözleri

0
6031
Francis Bacon Sözleri

SAYFA İÇERİĞİ: Francis Bacon Sözleri, En Güzel Francis Bacon Sözleri, Etkileyici Francis Bacon Sözleri, Francis Bacon Sözleri ve Alıntıları, Francis Bacon Alıntıları, Francis Bacon Kitap Sözleri, Yazarlar ve Sözleri, Özlü Francis Bacon Sözleri, Filoz Sözleri, Francis Bacon Sözleri Facebook


İngiliz filozof, devlet adamı ve yazar olan Francis Bacon sözlerini bir araya toplamaya çalıştım. Sayfamızda yer alan Francis Bacon sözleri sizleri de etkileyecek ve düşündürecek. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya hesabınızdan yayımlayabilir mesaj yoluyla sevdiklerinize ulaştırabilirsiniz.


FRANCIS BACON SÖZLERİ

Bilgi güçtür.

Bir sabun köpüğüdür dünya.

Sessizlik aptalların erdemidir.




Dost, insanın ikinci benliğidir.

Öç alma vahşice bir adalettir.

Bilgi de tek başına bir güçtür.

İnsaniyet, hakikate muhtaçtır.

Yaralar deşilmeden iyi edilemez.

Düşmana acıyan kendine acımaz.

Para iyi bir uşak, kötü bir efendidir.

Tarih kitapları, insanları akıllandırır.

İyi kitaplar en gerçek dostlarımızdır.

Sanat, tabiata ilave edilmiş insandır.




Şiir, insanların bilgilerinin bir kısmıdır.

Talih kördür; ama başkalarınca görülür.

Beğenilen şeyler ya yeni ya da yüksektir.

Bilginin kendisinde büyük bir kudret vardır.

Verilen sözü tutmamak, mertliğe yakışmaz.

Hakikat otoritenin değil zamanın çocuğudur.

Babadan gelen asillik, insanın gayretini kırar.

En kötü isyanları, geç kalan karınlar doğurur.

Çabuk yanlış yapan, onu çabuk da tasdik eder.

Para, gübre gibi etrafa yayılmazsa işe yaramaz.




İnsan tabiatında akıllılıktan ziyade delilik vardır.

Şüphe, duyguların değil, zekanın bir kusurudur.

Bir kimsenin budalalığı başka birinin işine yarar.

Gerçek dostu olmamak, yalnızlığın en kötüsüdür.

Ümit iyi bir kahvaltı, ama kötü bir akşam yemeğidir.

Adaletsizlik hükme acılık, geciktirme de tatsızlık verir.

Tüm yüce yerlere, döne döne çıkan merdivenle ulaşılır.

Ana babanın sevinci, üzüntü ve korkuları gibi gizli kalır.

Gönlümüzün değil, kafamızın bir yetersizliğidir kuşkular.

Francis Bacon SözleriServetin batırdığı insan sayısı kurtardığından çok fazladır.

Dolacak havuzu olanın etraftaki toprağa hayırı dokunmaz.

Şöhret paraya benzer, orada çok kalırsanız, fiyatlar düşer.

Deneyiniz, deneyiniz, denemeden hiç bir şeye inanmayınız.

Akıllı adam, bulduğundan daha fazla fırsat yaratan adamdır.

Kusuru en iyi ortaya çıkaran zenginliktir, ama erdemi felaket.

Yargıç, hakkı uygular; Hukuku yaratan, canlandıran avukattır.

Tez elde edilen başarı, insanı kararsız ve maceraperest yapar.

Güzelliğin en iyi kısmı hiçbir resmin ifade edemeyecek olduğudur.

Francis Bacon SözleriDertlerini dökecek dostları olmayanlar kendi yüreklerini kemirirler.

Doğru yolda yürüyen bir topal, yoldan çıkan iyi bir koşucuyu geçer.

İnsan, her zaman kahraman olamaz, ama her zaman insan olabilir.

Yaşamın kısalığından dolayı bugünün insanı olmalıyız, yarının değil.

Hep intikam almayı düşünen bir kimsenin yarası, kapanacağına işler.

Evli ve çocukları olan bir adam, artık kaderine tutsak olmuş demektir.

Güzellik çarçabuk çürüyen yaz meyvesi gibidir, uzun süre dayanmaz.

Hiçbir şey göze, güzelce biçilmiş yeşil çimlerden daha hoş görünemez.

Öyle bir imanımız olmalı ki bütün kötümserlikleri yakıp kül edebilelim.

Yaşadıkça, insanın irade kuvvetiyle hisleri değil, anlayış kabiliyeti artar.

Francis Bacon SözleriOrantısında biraz tuhaflık barındırmayan hiçbir kusursuz güzellik yoktur.

Yalancı, Allah’a karşı kafa tutan, fakat insanlardan korkan bir serseridir.

Dikkatli bir şekilde gözlemlenirse, yaşlılık bedenden ziyade ruhları bozar.

Haset, güneş gibidir. Yamaçlara, bayırlara, düzlüklerden daha çok vurur.

Hiçbir şey, hakikatin gözetleme mevkiinde durmakla mukayese edilemez.

Güzel bir evi kötü bir muhite inşa etmiş kişi, kendisini hapse tıkmış gibidir.

Az felsefe insanı tanrı tanımazlığa, derinlemesine felsefe de tanrıya götürür.

Kendi değeri olmayan bir insan başkalarının değerini hiçbir zaman çekemez.

Güzellik değerli bir insana nasip olursa, onun faziletini belirtir, kusurunu gizler.

Mutsuzluk, sahip olduklarımızla, sahip olmak istediklerimiz arasındaki mesafedir.

Ölüm bizim dostumuzdur; onu evine misafir etmek istemeyen zaten evde değildir.

Yalnız kendisini düşünen insan, yumurtasını pişirmek için komşusunun evini yakar.

Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmak hazırlar, yazmak ise olgunlaştırır.

Kötümserlik yarasaya benzer. Tıpkı onun gibi, güneş kaybolduğu zaman ortaya çıkar.

İntikama odaklanan insan, normalde iyileşip düzelecek olan kendi yaralarını açık tutar.

İşe kesinliklerle başlayan, şüphelerle bitirir. Şüphelerle başlamaya razı olan, kesinliklerle bitirir.

Övülme, tahta kaplamaların hem parlamasını sağlayan, hem de ömrünü uzatan cilaya benzer.

Her işe karışan, her şeyi soran kurcalayan bir adam, çoğunlukla başkalarını çekemeyen bir adamdır.

İnsan ruhunun selameti için en koruyucu ilaç, bir dostun, gördüğü kusuru sadakatle ihtar etmesidir.

Doğru verilmeyen tek karar bile birkaç cinayetten daha kötü olup. Bilakis cinayetleri destekler.

Bazı kitaplardan insan yalnız zevk alır; bazılarını olduğu gibi yutar; bazılarını geveler ve hazmeder.

Çok soran hem çok öğrenir, hem de çok sevilir, hele soruları karşıdakinin bildiği konulardansa.

Zenginliğin azını büyük bir emekle, çoğunu ise pek az emekle elde ettiğini söyleyen kişi, doğru söylemiş.

Kadın, kocasının; delikanlılıkta sevgilisi, olgun çağda arkadaşı, ihtiyarlıkta da hastabakıcısıdır.

Kurnaz insanlar, okumayı küçümserler, basit insanlar ona hayran olurlar akıllı insanlar ise ondan faydalanırlar.

Bir ırmak gibi akan zaman bize hafif ve şişirilmiş şeyleri getirmiştir. Ağır ve katı olanlarsa suyun dibine çökmüştür.

Eşya üzerinde çalışacak yerde, herkesin kendine göre istediği anlamı verdiği kelimeler üstünde kavga ediyoruz.

Düşüncelerimiz arasında şüpheler, kuşlardan yarasaya benzer; yarasalar gibi hep alacakaranlıkta uçuşurlar.

Mademki alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hakimleridir, öyle ise ne yapıp yapıp iyi birini edinmeye çalışmalıyız.

Kuşkusuz ruh ile beden arasında bir uzlaşma vardır; hatta doğa birinde yanıldığı vakit, diğeri de tehlikeye girmiş olur.

Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanların kendilerini budalaca aşka kaptırdıkları görülmez. Büyük ruhlar ve büyük işler aşkla uzlaşmaz.

Filozoflar her şeyin erdeme mi, yoksa hazza mı yönelik olması gerektiği konusunda tartışırken, sen her ikisinden de yararlanmaya bak.

Çirkin insanlar genellikle doğa ile ödeşirler, çünkü doğanın kendilerine ettiği kötülüğün acısını onlar da doğaya kötülük ederek çıkarmaya çalışırlar.

Eğer bir insan bir işe kesin olarak, ben biliyorum iddiası ile başlarsa, şüphe ile son bulur. Fakat eğer o şüphe ile başlamaya razı olursa, sonunda gerçeği bulacaktır.

Yıllanmışlığın güzelliği dört şeyde kendini gösterir; yakmak için bekletilmiş odun, içmek için yıllanmış şarap, güvenmek için eski dostlar, okumak için de eski yazarlar en iyisidir.

Birkaç nadir durum dışında, insanın kendini övmesi pek yakışık almaz, ancak kişi çaba sarfettiği işini, uğraşını gönül rahatlığıyla, hatta bana kalırsa gönül yüceliğiyle övebilir.

Yalanlamak ve reddetmek için okuma! İnanmak ve her şeyi kabullenmek için de okuma! Konuşmak ve nutuk çekmek için de okuma! Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku!

İnsanlar gerçek yüzlerini, güvenildikleri, öfkelendikleri, boş bulundukları, darda kaldıkları, bir işin belli bir yönde yapılmasını isteyip de buna bir gerekçe bulamadıkları durumlarda gösterirler.

Bizi güçlü yapan yediklerimiz değil, hazmettiklerimizdir. Bizi zengin yapan kazandıklarımız değil, muhafaza ettiklerimizdir. Bizi bilgili yapan okuduklarımız değil, kafamıza yerleştirdiklerimizdir.

İnsanın yaradılışı öç almaya çok yatkın olmakla birlikte, yasaların kökten söküp atmaları gereken vahşi bir adalettir öç; ilk işlenen haksızlık, yasalara bir karşı gelmedir ama bu haksızlığın öcünü almaya kalkışmak da yasayı hiçe saymaktır.

İcatların gücü, erdemi ve sonuçlarını incelemek iyidir ve bunların en bariz görüneceği alanlarda, eskilerin bilmediği ve kökenleri yakın zamana ait olsa da belirsiz ve muğlak olan şu üç alandır: matbaa, barut ve mıknatıs. Bu üçü dünyada her şeyin çehresi ve durumunu değiştirmiştir.

Sahilde durup gemilerin denizde gidip gelişini izlemek bir zevk. Bir kalenin penceresinde durup, bir muhabereyi, aşağıda süregiden macerayı izlemek bir zevk. Ancak hiçbir şey, gerçeğin gözetleme mevkiinde durup da… Aşağı vadideki hataları, amaçsız gezintileri , pusları ve fırtınaları görebilmekle mukayese edilemez.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.