SAYFA İÇERİĞİ: Küçük İskender Kısa Sözleri, Küçük İskender En Güzel Kısa Sözleri, Küçük İskender Kısa Sözleri Facebook, Küçük İskender Kısa Sözleri 2020, En Güzel Küçük İskender Kısa Sözleri, Küçük İskender Sözleri
Güzel sözler sitemizde Küçük İskender adıyla tanınan Derman İskender Över’e ait sözlerden kısa olanlara yer verdik. En Güzel ve anlamlı sözlerden beğendiklerinizi sosyal medya aracılığıyla paylaşabilir mesaj yoluyla sevdiklerinize gönderebilirsiniz.
KÜÇÜK İSKENDER SÖZLERİ
Adındaki harf kadardır alfabem…
Kalbim kırık. Dikkat et elini kesmesin.
Meyve vermeyen tek ağaç darağacıdır.
Kaldır başını aşk belden yukarıda sevgili.
Erkeklerin doğuştan bildiği ana dil. İlgisizce.
Aşkı dövmek lazım kalbe terbiyesizlik ettiğinde.
Ben seni çoktan affettim, sen sen sevdanı helal et.
Senin yaşın aşka tutmuyor sevgilim, lütfen gelme.
Kalp bu ulan. Yok, öyle bir arkadaşa bakıp çıkmak.
Buz tutmuş bir ruhum ben. Erirsem geri dönemem.
O kadar düşledim ki seni sevgili, yitirdin gerçekliğini.
Çek bakışlarını gözlerimden, aşk bu şeytan doldurur.
Ağzı tabanca. Dudakları namlu, sözleri gece mermisi.
Sevgilim, sevdanın sevdaya ettiğini etmez et, kemiğe.
Aşk, bozuk bir pusuladır; seni yanlış bedenlere götürür.
Sevmek ifade edebilmek kadar ifadeyi unutmamaktır da.
Affedilen vazgeçilendir o, affedildi çünkü ondan vazgeçildi.
O kadar güzel unutmuştun ki beni, hatırlatmaya kıyamadım.
Sigarayı bile kıskanırdım; kalbine giden yollara uğradığı için…
Tahterevalliden ilk kim kalkarsa yırtar, öbürünün kıçı yere vurur.
Attığın tüm zarlar kaybettirdi bana. Hani sen benim düş-eşimdin.
Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil, beni terk ettiğin gecedir.
Yarı yolda bırakmışım. Nankör olma yarı yola kadar getiren benim.
Ne komünizm, ne kapitalizm, ne ateizm, ne sosyalizm kısmetsizim…
Her aşkta dönme dolaptayım ve kesiliyor elektrik ben en tepedeyken.
Bir insanı kaybetmek istiyorsanız çok sevin, kendiliğinden gider zaten.
Ah o tipine kurban olduğum bir de tipine yakışır bir yürek taşısaydın…
Duydum ki böbreğinde taş varmış sevgili. Kesin kalbinden düşmüştür.
Belki de en sevdiğim sakarlığın, gözlerime takılıp yüreğime düşmendi.
Değil Erosun oku. Zeus’un şimşeği girse g..tüne sen aşktan anlamazsın.
Bırak şimdi yanaklarımı dudaklarımı gücün yeterse yüreğimden öp beni.
İlla 3. Şahıslar girecekse aramıza. Minik parmakları olan bir kızımız olsun.
Kirpiklerini kıskanasım geliyor meselâ; gözlerine benden daha yakın diye.
Tabiatın güzelliğine bak. Dedim. Ağaçlardan hiçbir şey göremiyorum dedi.
Bilirsin beceremem yaşamayı. Bir damla su olsam, gider rakıya damlarım.
Kötü yola düşmüş gecelerden geliyorum. Kusura bakma gözlerim biraz kirli.
Bana yol vermeyi düşünmeden önce sana verdiğim yolda yürümeyi öğren…
Seviyorum affet dedi ya, o an insanın sadece ağzıyla gülmediğini anladım.
Senin için ölürüm” dedi. ”Benim için zaten öldün” dedim. Cesedini alıp çıktı.
Sevgilim ‘beni aldatıyor musun dedi’, hayır onu aldatıyorum dedim afalladı.
Kahvenden bir yudum bile almamışsın; korktun mu beni kırk yıl sevmekten.
Bana geleceğin günün adını tıp çok önceden koymuş meğer; ”kıl dönmesi”.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır öküzü değil. Neden dönmediğini şimdi anladım.
Seni Babil’in asma bahçelerinde astım bak bakalım dünyanın kaçıncı harikasısın.
Her şeyi geriye saymaktan yorgunum, kaç intiharım varsa o kadar sevgilim var.
Yolun açık olmasın sevgili. Nasıl olsa önün açık her türlü bulursun sen yolunu.
Beni bir öküz sanma sakın sevgili, çünkü sen, o kadar hülyalı bir tren değilsin…
Normalde 2 gün zar zor giden telefonun şarjı, artık 5 gün gidiyorsa yalnızsındır.
Bir bayanın gözyaşının akmasına sadece soğan değil, bir ‘hıyar’ da neden olabilir.
Sonsuzluk istedim Allah’tan. Sanırım ”s” yi biraz sessiz söyledim. Şimdi onsuzum.
Şimdilerde elimde bir bıçak ”sevdiğin kadar sevilirsin” diyen yalancı şairi arıyorum…
Bu gece alkolle sabahla; ona de ki; ben kanıma kırmızı rengi veren kişiyi kaybettim.
Sana kemik değil; aşk verdim. Şimdi itlik yapmanın âlemi yok gitme diyorsam gitme.
Giderken sana ‘hoşçakal’ demek istedim ihanetin aklıma geldi ‘hoşt/çakal’ diyebildim.
Benim gibisini bulamaz demişsin haklısın senin gibi şerefsizi mumla arasam bulamam.
Bir erkeğin en lezzetli yeri ‘ başının eti ‘ sanırım. Bu kadar kadın yanılıyor olamaz zira.
”Ağlıyor musun?” diye soruyor giderken utanmadan. Yok, yanlış yerden işiyorum aptal.
Hiç görüp, dokunup, öpmediğin birine aşık oldun mu? Olsan bilirdin aşkın ne olduğunu.
Ben zil zurna sarhoş olsam da yaşadıklarımdan çıkarken hesabı ödeyecek kadar ayığım.
Hadi simit satanı anladım, kestane satanı da. Peki ya dost satan, o da mı ekmek parası?
Sen bir defa olsun ”seni seviyorum” yalanını at; melekler günahını bana yazsın, olur mu?
Toprak olsam üstüme basmayacaksın, hava olsam içine çekmeyeceksin. Öyle düşmansın.
Senden evet cevabı alana kadar kendini yırtan sonra havalara giren canlıya ”erkek” denir.
Erkek olmak doğuştan gelen bir alın yazısı olsa da, adam olmak her erkeğe nasip olmuyor.
Kadınlar mı zeki yoksa erkekler mi diye merak edenler. Havva bir elmayla kandırmış Adem’i.
Gözümü bağlayıp atsalar sırtımdan itip; yine senin yanına düşerim, yer çekimi değil, yar çekimi.
Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur; hadi beni aşka inandır.
Kim demiş ki, en büyük aşklar nefretle başlar diye, benim en büyük nefretim bir aşkla başladı.
Anlamadım. Ben mi iyileşmemiş yarayım, herkes mi keskin bıçak? Sormadım. Sadece kanadım.
Şimdi sen gittin ya, şairin dediği gibi herkesi sana benzetiyorum. Bu da mı o şerefsiz acaba diyorum.
Her rengin bir kişiliği vardır. Her kişiliğin de bir rengi. Ben senin rengini buldum. Kahperengi.
Bana benden iyisini bulamazsın diyen sevgilim ne gemiler yaktım ben, kıçı kırık bir sandalın lafı mı olur.
Şimdi aynı bardaktan su içemiyoruz. Ben bunu biliyorum, su biliyor, bardak biliyor; bir sen bilmiyorsun.
Benimle oynadın, bir tur yükseldin; aferin. Şimdi git onunla oyna. Ama yanarsan yine benden başlama.
Yaptığım şakanın ardından gözlerimin içine bakıp, ”aşk olsun” dediğinde ”keşke.” diyebilmek için can atıyordum.
Gidiyormuş, ağırlaşır yağmurun iade etmediği karanlık bırak gitsin. Hiçbir caddeye çıkmayacak o sokak artık.
Evde kedi, köpek beslemekle hayvan sever olunmaz. Hayvan sever dediğin benim gibi koynunda yılan besleyecek…
Hatırlıyor musun bana armağan ettiğin ilk şarkıyı, ”ölünce sevemezsem seni” Ulan hayattayken bile sevmedin ki…
Kalbim kırık. Dikkat et elini kesmesin.