SAYFA İÇERİĞİ: Lev Tolstoy, Leo Tolstoy, Lev Tolstoy Sözleri, Leo Tolstoy Sözleri, Kısa Lev Tolstoy Sözleri, Lev Tolstoy Kısa Sözleri, En Güzel Lev Tolstoy Sözleri, Lev Tolstoy Sözleri ve Alıntıları, En Etkileyici Lev Tolstoy Sözleri ,Lev Tolstoy Sözleri 2020
Güzel sözler sitemizin bu sayfamızda Rus Yazar Lev veya Leo Tolstoy en güzel sözleri yer almaktadır. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya hesabınızdan paylaşabilir mesaj yoluyla sevdiklerinize ulaştırabilirsiniz.
LEV TOLSTOY SÖZLERİ
Sıkıntı: arzuları arzulamaktır.
Müzik duyguların kısayoludur.
Evliliğe kutsallık veren, aşktır.
Mutlu olmak mı istiyorsun? Ol!
İçim nefretle dolu, öcümü alacağım.
Af dileyen, kendi kendini itham eder.
En güçlü iki savaşçı sabır ve zamandır.
Yaşamak değil, Beni bu telaş öldürecek.
Kadın, erkeği kılıçsız zapteder ve ipsiz bağlar.
Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir.
Aşk, kızıl gibi geçirilmesi gereken bir hastalıktır.
Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir.
Sabır ve zaman: işte benim bahadır askerlerim.
Tarihin konusu; kavimlerin ve insanların hayatıdır.
Kadın ne kadar az hoşa giderse o kadar vefalı olur.
İnsana aklı, dertlerinden kurtulması için verilmiştir.
Her şey beklemesini bilen kişiye kendiliğinden gelir.
Kıskançlık, insanı alçaltan ve küçülten bir duygudur.
Ufak bir hatanın cezasını kıyamete kadar çekeceksin.
Batan bahtsızlıklar yokluktan değil, çokluktan ileri gelir.
Kötüler kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar.
Bir seni görsün istiyorsan gözüm, bir beni görmeli gözün.
Haklı bir düşüncenin meyve vermemesi mümkün değildir.
Hiç kimse, hiçbir zaman çok sevildiğinden yakınmamıştır.
Tanrı aşkına, bir an durun, işinizi bırakın, etrafınıza bakın.
Tam önüne bakan başını vurur. Tam havaya bakan ayağını.
Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.
Güzel bir gülüş karanlık bir eve giren güneş ışığına benzer.
Sakın ahlak kurallarını çiğnemeyin çünkü öcünü çabuk alır.
Ahlak kanunlarını çiğnemeye hiç gelmez, hemen öçlerini alırlar.
Sabır ve zamandan kuvvetli bir şey yok: Her şeyi bunlar yapar.
İktidar, ancak onu eğilip alabilme cesaretini gösterenlere verilir.
Kendimden başka kimseye kötülük etmeden yaşamak istiyorum.
Başkaları için kendinizi unutun o zaman sizi de hatırlayacaklardır.
Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için, güneşin doğduğunu sanırlar.
Aşk adında ne bir kadın gördüm ne de bir erkek. Bu korku neden?
Gerçek değer; gelmesi boşluk dolduran değil gitmesi boşluk yaratan.
Toplumun oluşması engellenemez. Engelleniyorsa nedeni insanlardır.
Uzak ve imkansız gözüken bir şey, bir anda yakın ve mümkün olabilir.
Eğer iyiliğin bir nedeni varsa, sonunda bir ödülü varsa, o iyilik değildir.
Biz hem kurtların doymasını, hem de koyunların sağ kalmasını istiyoruz.
Bir insanı bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir.
Tüm mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz aile ise kendince mutsuzdur.
İnsanlar seni, istedikleri kadar bilsinler, ama kendi kendini aldatabilir misin?
Nasıl kafa sayısı kadar düşünce varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi vardır.
Kadın öyle bir konudur ki, onu ne kadar incelersen incele her zaman yepyenidir.
Gerçek aşk daima kişisel yarar duygusundan vazgeçme temeli üzerinde yükselir.
Sevdiğin insanları kaybetmeye başladığın zaman hayatı önemsemeye başlıyorsun.
Mutlu olmak istiyorsak, gerçek hayatın cisminde değil ruhta olduğuna inanmalıyız.
Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor da kimse kendini değiştirmeyi düşünmüyor.
Birine çamur atmadan önce düşün ve sakın unutma; ilk önce senin ellerin kirlenecek.
Ölmek için doğmuştur ya insan; O yüzden her yağmur sonrası toprak kokusunu sever.
Menfaat karşılığı yapılan iyilik, iyilik değildir. İyilik, sebep ve netice zincirinin dışındadır.
İnsanlara en adil şekilde dağıtılan nimet akıldır. Çünkü kimse aklından şikayetçi değildir.
Yaşamak için bırakılmış bir yön baktım, yoktu: Ben direnmek için elimden geleni yaptım.
Bir kadının kaderi; sevdiği adamın ihanetiyle, sevmediği adamın sadakatı arasında çizilir.
Hayatta unutamayacağımız en büyük pişmanlık, pişman olurum diye yapmadıklarımızdır.
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür, ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.
Nasıl kafa sayısı kadar düşünce çeşidi varsa, kalp sayısı kadar da sevgi çeşidi var demektir.
İnsanların birbirini çok tanıması da az tanıması gibi, aynı derecede samimi olmalarına engel olur.
Bir insanın hayatının ikinci yarısı, ilk yarıda kazanılan alışkanlıkların sürdürülmesinden ibarettir.
İnsan parasını kaybedince fakir, özgürlüğünü kaybedince esir, aşkını kaybedince şair olurmuş.
İnsanı bedenen ameliyat etmek için bayıltmak gerekir, ruhen ameliyat etmek içinse ayıltmak.
Mutluluğu ihtiraslarda değil kendi yüreğinizde arayın. Mutluluğun kaynağı dışımızda değil içimizdedir.
Bil ki; Yaşadıklarınla değil, yaşattıklarınla anılırsın. Ve unutma; Ne yaşattıysan elbet birgün onu yaşarsın.
Bir insan treni kaçırırsa başka bir tren gelir onu alır. Bir ulus treni kaçırırsa başka bir ulus gelir onu alır.
Kadınları sevmek bir kadına haksızlık etmek demektir. Bir kadını sevmek kadınlara haksızlık etmek demektir.
Sen yalan içinde yaşıyorsun, ben hakikatte iddiası, bir insanın ötekine söyleyebileceği en acımasız sözdür.
İnsanlar daima yanıldılar ve yanılacaklar; hem de her şeyden çok, doğru olduğunu sandıkları şeyde.
Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.
Her zaman kalbimizden gelen ve doğru bulduğumuz sese uymalıyız, çünkü o ses hiçbir zaman yalan söylemez.
Eğdi başını, ona uzunca bakmamak için, sanki o güneşmiş gibi, yine de görüyordu onu, aynı güneş gibi, bakmadan bile.
Kolay mıdır bir anda her şeyden vazgeçip gitmek, yoksa her şeye rağmen gitmekten vazgeçip sevmek mi gerek?
Hayat bizi dört işlemle sınar: Gerçeklerle çarpar, Ayrılıklarla böler, İnsanlıktan çıkarır ve sonunda “topla kendini” der.
Kimseyi küçümseyecek kadar büyük değilsin. Çünkü gün gelir, küçümsediğin her şey için önemsediğin bir bedel ödersin.
İnsanlar nasıl konuşulması gerektiğinin dersini alırlar ama en büyük ilim; nasıl ve ne zaman susulması gerektiğini bilmektir.
İnsanları yalan söylediklerinde dinlemeyi severim. Çünkü; olmak istedikleri ama olamadıkları insanları anlatırlar.
Sıkıntı sürecinde olgunlaşan, düşünceyle yoğunlaşan, emekle hazırlanan ve en iyiyi vermeyi amaçlayan faaliyete sanat denir.
İnsanlar çok değişti; dikkat etmek lazım. Biriyle el sıkıştıktan sonra, beşide yerinde mi diye parmaklarını saymak zorundasın.
Çok sevdiğin ama geri döndüremeyeceğin kişilerin en kötü yanı; Onları her hatırladığında, seni tekrar tekrar terk etmeleridir!
Gerek yokken yanındalar, ihtiyacın olduğunda uzakta. Unutma ki, Kimi hayatına girdiğinde hayatını aydınlatır, kimisi çıktığında.
İyilik yap hatırlanmaz. Yanlış yap unutulmaz. Sen kimsenin ‘yapamaz’ dediğini yap, çünkü söylemeselerde akıllarından çıkmaz.
Eskiden önce orospularla yatıp sonra temiz aile kızlarını alırdık, şimdi önce temiz aile kızlarını alıp sonra orospularla yatıyoruz.
Ne kadar çok yardım edilirse, insanlar kendileri için o kadar az çalışacaklardır ve ne kadar az çalışırlarsa fakirlikte o ölçüde artacaktır.
Bizim mantık evliliği dediğimiz şey her iki tarafın da gençlik çılgınlıklarında bulunup iyice kurtlarını döktükten sonra yapılan evliliktir.
Herkes hep mutlu olmak ister, mutsuzluğu yaşamadan. Oysa düşünsene; hiç gece olmasaydı, güneşin tadını çıkarır mıydı insan?
Bir insanın değeri bayağı kesire benzer: Pay gerçek değerini gösterir, payda kendisini ne zannettiğini. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır.
Biri yükseğe çıkmaya görsün. Herkes de bir analık duygusu belirir. Çok çıkma, düşersin dercesine bakarlar. Bunu acınma sanarak inmiş çok kimseler vardır.
Hayat ne gideni getirir, ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir…Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın, ya da yaşayamadım diye ağlamayacaksın.
İnsanlar, aşk üzerindeki görüşlerini değiştirmelidir. Kadınla erkek, cinsel aşkı şimdi olduğu gibi şiir havasına büründürmekten kaçınmalıdır. Bunun yalnızca insanı alçaltan hayvanca bir iş olduğu kabul edilmeli.
Onun güzelliğini herkes görüyorsa o bence az güzeldir. Herkes biliyorsa o bence hiç güzel değildir. Onun güzelliğini yalnız ben görüyorsam bu sevgidir. Yalnız ben biliyorsam bu aşktır. Hiç kimse görmüyorsa bu yalnızlıktır.
İnsanlar ırmaklara benzer. Su her tarafta sudur. Özellikleri aktığı yere ve zamana göre değişir. Bazen genişler, bazen daralır. Bazen parlak, bazen bulanık olur. Bazen ılık, bazen soğuktur. Her insan, üzerinde insanlara özgü bütün niteliklerin tohumlarını taşır.