Michel de Montaigne Sözleri

0
5099
Michel de Montaigne Sözleri

SAYFA İÇERİĞİ: Michel de Montaigne Sözleri, Montaigne Sözleri, Montaigne Kısa Sözleri, Montaigne En Güzel Sözleri, Michel de Montaigne Sözleri Kısa, Michel de Montaigne Sözleri Facebook, Özlü Michel de Montaigne Sözleri, Etkileyici Michel de Montaigne Sözleri, 


Fransız deneme yazarı olan Michel de Montaigne 16. yüzyılda yaşamını sürdürmüştür. En etkileyici Michel de Montaigne sözlerini bulabileceğiniz sayfamızdan sosyal medya aracılığıyla paylaşımda bulunabilir, mesaj yoluyla sevdiklerinize gönderebilirsiniz.


MİCHEL de MONTAİGNE SÖZLERİ

Felsefe, şüphedir.

Felsefenin amacı erdemdir.

Alışkanlık insanın ikinci huyudur.




Kral da, dilenci de aynı iştahla acıkırlar.

Adaletin olmadığı yerde ahlak da yoktur.

Bütün günler ölüme gider, son gün varılır.

Ayartılmamış bayan, bekâretiyle övünemez.

Değiştirilemeyen bir düzen kötü bir düzendir.

Tatlı dil, her kapıyı açan sihirli bir anahtardır.

Çatabilirsen önce fikirlerime çat; sonra bana.

Yazmak mutsuzluğun nedeni değil, sonucudur.

Öfke saklamaya gelmez, büsbütün içimize işler.

Adaletin olmadığı yerde ahlaktan bahsedilemez.




Derin bir sevinçte, eğlentiden çok ciddilik vardır.

İnsan, gururu yüzünden de alçak gönüllü olabilir.

Cimrilik, bütün insan deliliklerinin en gülüncüdür.

Başkalarına olduğu kadar kendimize de yabancıyız.

Halkı bir tek insan, bir tek insanı bütün halk gibi gör.

Bir kapıyı itmeden açık olup olmadığını anlayamazsın.

Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez.

Düşünmekten utanmıyorsan, söylemekten de utanma!

Büyük şiir düşüncelerimizi doyurmaz, allak bullak eder.

Yaptığımız işler kendimizden ziyade tesadüflerin eseridir.




Yalnızlık bedenin değil, ruhun kimsesiz kalmasıyla başlar.

Bazen iyi bir öğüt, pahalı bir armağandan daha değerlidir.

Adaletin yasalarında bile mutlaka adaletsiz bir taraf vardır.

İnsan sevincini büyüterek anlatmalı, üzüntüsünü kısaltarak.

İnsanın gözü karanlıkta da iyi görmez, çok parlak ışıkta da.

Paranın saklanması kazanılmasından daha zahmetli bir iştir.

Korku bazen kafasızlıktan gelir, yüreksizlikten de geldiği gibi.

Başına dolu yağan, dünyanın dört bucağını fırtına içinde sanır.

Acı çekmekten korkan biri zaten korktuğundan acı çekiyordur.

Michel de Montaigne Sözleriİnsan yalnız sözle insandır ve yalnız sözle bağlanırız birbirimize.

Alçakgönüllülükle beraber gider suskunluk, yarenliği kolaylaştırır.

Alçakgönüllü yüreklerde yaşayan düşünceler, yüksek düşüncelerdir.

Doğanın yasaları bizim yaptıklarımızdan her zaman daha akıllıcadır.

Bizi yaratan işi hayvanlık saymaktan daha büyük hayvanlık mı olur?

İnsanlığın büyük ve muhteşem eseri, bir amaçla yaşamayı bilmektir.

Her gün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı başka.

Kötü bir adamın dökeceği tatlı dil, tilkinin kargaya döktüğü dil gibidir.

Ruhta ve bedende rahatlık olmadıkça, döşek rahat olmuş neye yarar?

Her gün birbirini görmenin tadı başka, ayrılıp kavuşmanın tadı başkadır.

Michel de Montaigne SözleriGurur insanın düşüncesidir; söze dökülen onun pek küçük bir parçasıdır.

Ah şu insanlar! Daha bir solucan yapamazken, nice nice ilahlar yarattılar.

Hayat kendiliğinden ne iyi, ne kötüdür; Ona iyiliği kötülüğü katan sizsiniz.

Başkalarının bilgisiyle bilgin olsak bile ancak kendi aklımızla akıllı olabiliriz.

Dünyaya geldiğimiz gün bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarız.

Çok boyutlu olaylarda ani kararlar vermek aptallıktan başka bir şey değildir.

Bir aileyi idare etmek, bir devleti idare etmekten hiç de daha kolay değildir.

Zenginlik bize ne iyilik eder, ne kötülük; her ikisi için de malzeme verir bize.

Ölümün bizi nerede beklediği belli değil iyisimi biz onu her yerde bekleyelim.

Dünyaya geldiğiniz gün  bir yandan yaşamaya, bir yandan ölmeye başlarsınız.

İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.

Başkalarının ardından gitmek, önde gitmekten çok daha kolay, çok daha hoştur.

Güç de, akıl da onlardan yana, bırakalım meydanı gençlere: Yarışamayız onlarla.

Yılların elimizden çekip aldığı yaşama zevklerini dişimiz, tırnağımızla savunmalıyız.

Ölümden niye korkacağım ki? Ben varken o yoktur, o gelince de ben olmayacağım.

İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, içleri doldukça eğilirler.

Her zaman aklımızın ardı sıra gidelim, halkın takdiri de, canı isterse ardımızdan gelsin.

Kadınların, süs ve aylaklıklarının bizim emeğimizle beslenmesi gülünç ve haksız bir şeydir.

Yaşlanmanın yüzümüzden çok aklımızda buruşukluklar meydana getireceğinden korkarım.

Hayal gücü şiddetli bir şekilde rahatsız edilirse uzaktaki bir nesneyi vurabilecek oklar fırlatır.

İnsan vardır zamanı kendi hesabına yontar, insan da vardır bir ömür boyu zaman onu yontar.

İnsanlar her şeyi farklı gözler ve farklı düşüncelerle görürler. Fikir ayrılıklarının asıl nedeni budur.

Derler ki, uzun süren hayat, hayatların en iyisi değildir, uzun sürmeyen ölümse ölümlerin en iyisidir.

Felsefe bizi başkaları için değil, kendimiz için; güçlü görünmek için değil, güçlü olmak için yetiştirir.

Aşk dediğimiz şey, arzulanan bir varlıkta bulacağımız tada susamaktan başka bir şey değildir.

Tehlikelerden kaçınmakta aşırı telaşa düşmek tehlikenin kucağına atılmanın en kestirme yoludur.

Okunu hedeften öteye atan okçu, okunu hedefe ulaştıramayan okçudan daha başarılı sayılmaz.

Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.

Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder. Çünkü her yerde olmak, hiçbir yerde olmamaktır.

Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.

İstediğiniz kadar yüksek sırıklar üzerine çıkın. Her koşulda kendi bacaklarınızla yürüyeceksiniz.

İnsanlara en adil şekilde dağıtılan nimet akıldır. Çünkü aklından şikayet edene rastlanmamıştır.

Öke otunun kurumuş meşe ağacının üzerinde çiçek açması gibi, fikirler de ihtiyarlıkta çiçeklenmelidir.

Hürriyete öyle düşkünüm ki, koca Hindistan’ın bir köşesini bana yasak etseler dünyanın tadı kaçar nerdeyse.

Hayatlarımızı bir rüyayla karşılaştıranlar haklıymış. Uyanık uyuyor, ve uykuda uyanıyormuşuz.

Tabiatın insanlara en âdilce dağıttığı nimet akıldır derler: Çünkü hiç kimse akıl payından şikayetçi değildir.

Hayat bir roman değil, bir hikaye gibidir. Bu yüzden ne kadar uzun sürdüğü değil, ne kadar güzel olduğu önemlidir.

Kendini olduğundan az göstermek, tevazu değil, budalalıktır; kendine değerinden az paha biçmek korkaklıktır, pısırıklıktır.

Dostun olsun istiyorsan dost ol. Dostluğun kolları birbirimizi dünyanın bir ucundan bir ucuna kucaklayabilecek kadar uzundur.

Bilim iyi olmasına iyi bir ilaçtır; ama hiçbir ilaç saklandığı kabın pisliğiyle değişip bozulmayacak kadar zorlu değildir.

Büyük ve yüksek şeyleri görebilmemiz için onlara göre bir ruhumuz olması gerekir; yoksa kendi çamurumuzu görürüz onlarda.

Başkalarında bizden daha fazla yiğitlik, beden gücü, deneyim, yetenek, güzellik görebiliriz ama akıl üstünlüğü kimseye vermeyiz.

Canlılar arasında eşekten daha kendinden emin, daha vurdumduymaz, daha içine kapalı, daha ciddi, daha ağırbaşlı olanı var mıdır?

Acıyı acıyla gidermeyi sevmem. Karnınız ağrıyor diye kendinizi istiridye yemek keyfinden yoksun ettiniz mi, derdiniz birken iki olmuş demektir.

Böylece, bir ırmak büyük olmasın isterse, daha büyüğünü görmeyene büyük gelir. Bir ağaç, bir insan da öyle. Her şeyde en büyük gördüğümüzü devleştiririz.

Kendimiz sandığımızdan çok daha zenginiz; ama bizi ondan bundan dilenerek yaşamaya alıştırmışlar; kendimizden çok başkalarından faydalanmaya zorlamışlar bizi.

Hayatın değeri, uzun yaşanmasında değil, iyi yaşanmasındadır. Öyle uzun yaşamışlar vardır ki, pek az yaşamışlardır. Doyasıya yaşamak, yılların çokluğuna değil, sizin coşkunuza bağlıdır.

Düşüncede saplantı ve azgınlık en açık ahmaklık belirtisidir. Canlılar arasında eşekten daha kendinden emin, daha vurdumduymaz, daha içine kapalı, daha ciddi, daha ağırbaşlı olan var mıdır?

Bizi yöneten, dünyayı ellerinde tutan kimselerin bizim kadar akıllı olması, bizim yapabileceğimiz kadarını yapması yetmez. Bizden çok üstün değiller ise bizden çok aşağı sayılırılar.

Kendinden aşağıya bakıp da, kendi kafasına hayran olan adam, kendinden yukarıya, geçmiş yüzyıllara gözlerini kaldırsın; o zaman yüzlerce devin ayakları altında kalacak ve burnu kırılacaktır.

Sahteliğin de doğruluk gibi tek bir yüzü olsa her şey daha kolay olurdu. O durumda yalancı ne söylediyse, tam tersini doğru kabul ederdik. Oysa gerçeğin zıttının, yüz binlerce yüzü ve sonsuz bir alanı vardır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.