SAYFA İÇERİĞİ: Padişah Sözleri, Osmanlı Padişahlarının Sözleri, Osmanlı Padişahlarının Tarihe Kazınmış Sözleri, Padişahların En Ünlü Sözleri, Osmanlı Padişahlarının En Güzel Sözleri, Padişahların Veciz Sözleri, En Güzel Padişah Sözleri, Etkileyici Padişah Sözleri, Osmanlı Padişahlarının Efsane Sözleri,
Güzel sözler sitemizde Osmanlı Padişahlarının tarihe kazınmış en meşhur sözleri bir araya toplanmıştır. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya yoluyla paylaşımda bulunabilir, yayımlanmasını istediğiniz sözleri yorum bölümünden bizlere iletebilirsiniz.
OSMANLI PADİŞAHLARININ EN MEŞHUR SÖZLERİ
Yenileceğinden korkan, daima yenilir. (Yıldırım Bayezid)
Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz. (II. Mahmud)
Bugün para alan yarın emir alır. (Kanuni Sultan Süleyman)
Yardım almaya alışan, emir almayada alışır! (Sultan IV. Murad)
Zevk, sefa ve rahatı kendimize haram eylemişizdir. (II. Mustafa)
Tarih değil, hatalar tekerrür ediyor! (Sultan II. Abdülhamid Han)
Bir yeri elde tutmak, o yeri fethetmekten daha zordur. (Osman Gazi)
Bu dünya iki padişaha yetecek kadar büyük değildir. (Yavuz Sultan Selim)
Ey Konstantiniye, ya sen beni alırsın, ya ben seni alırım. (Fatih Sultan Mehmet)
Bu dünya ölümlüdür. Her fani gibi bende ölümü tadacağım. (Fatih Sultan Mehmet)
Devletleri yıkan tüm hatanın altında, nice gururun gafleti yatar. (Yavuz Sultan Selim)
Bağdat’ı almaya çalışmak, Bağdat’ın kendinden daha mı güzeldi ne? (Sultan IV. Murad)
Hak arayan varsa, hakkını verin. Baş kaldıran varsa, başını kesin. (Sultan II. Abdülhamid Hân)
Cesaret insanı zafere , kararsızlık tehlikeye , korkaklık ise ölüme götürür. (Yavuz Sultan Selim)
Ben Osmanlı Padişahı, İslâm Halifesi, fakat her şeyden evvel Türk Hakanıyım. (V. Mehmet Reşat)
Cevizin kabuğunu kırıp özüne inmeyen, cevizin hepsini kabuk zanneder. (Sultan II. Abdülhamid Han)
Düşmanın kurtuluş reçetesi öldürmek içindir. Esaretin bir çeşidi de borçlandırmadır. (Sultan II. Abdülhamid Han)
Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür. (Orhan Gazi)
Ayrılıktan sızlanmanın vaktinde acılı bülbülüz, ateş kesilir saba yeli gül bahçemizden geçse. (Sarı Selim (II. Selim))
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. (Kanuni Sultan Süleyman)
Allah, peygamber korkusu bilmez alçaklar! Unutmayın ki, intikam gecikir ama asla yaşlanmaz! (Sultan IV. Murad)
Yapmak istediğimi sakalımın bir teli bile bilseydi, sakalımın o telini hemen koparır ve yakardım. (Fatih Sultan Mehmet)
Gidin, daha çok müttefik ve daha büyük ordularla karşıma çıkın ki, kazanacağım şan ve zafer de daha büyük olsun! (Yıldırım I. Bayezit)
Sancak-ı Şerifi sana, seni Yüce Allah’a emanet eyledim. Tatar Hanı’nın sayı ile amel eyle, onun sözünden dışarı çıkma! (Baltacı Mehmet Paşa’ya) (III. Ahmed)
Dünya devleti ebedi değildir. Fani cihanda hiç kimse de ölümsüz değildir. İnsanların dünyada nefesleri sayılıdır ve ölümsüzlük kapısı kapalıdır. (Fatih Sultan Mehmet)
Millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün.İcabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı vermeye hazırım. (Sultan II. Abdülhamid Han)
Savaş yalnız sınırlarda olmaz .Savaş bir milletin topyekün ateşe girmesidir.Eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi,yenilgi kaderdir. (Sultan II. Abdülhamid Han)
Baba, eğer padişah siz iseniz geliniz ve ordunun başına geçiniz. Yok, eğer padişah ben isem, size emrediyorum! Gelip ordunun başına geçiniz. (Fatih Sultan Mehmet)
İmparatorunuza söyleyin, şimdiki Osmanlı padişahı öncekilere benzemez. Bizim gücümüzün ulaştığı yerlere, sizin imparatorunuzun hayalleri bile ulaşamaz. (Fatih Sultan Mehmet)
Kılıcımız parladıkça düşmanın gözü ondan ayrılıp bizi göremez. Ama Allah esirgesin, bir gün paslanır da yaltırıklanmazsa düşman bizi görmek değil, bir de tepeden bakar. (Yavuz Sultan Selim)
Valide, biz Sultan oğlu sultanız, kullanmayacaksak Eyüp Sultan Camii’nde bu kılıcı niçin kuşandık? Kararımız karardır, sefere çıkacağız. Taht uğruna devleti feda etmeyiz. (III. Mehmet)
Filistin’in kendilerine satılması karşılığında Osmanlı’nın bütün borçlarını tasfiye etmeyi taahhüt eden Yahudilerin önderi Theodore Herzl’a; ”Kılıçla alınan vatan parayla satılmaz (2. Abdülhamit)
Beni evhamlı sanıyorlardı Hayır! Ben sadece gafil değildim, o kadar. Kırk yıl şu devletlerin birbirine düşmesini bekledim. Onlar birbirlerine düştü, şimdi ben tahtta değilim. (Sultan II. Abdülhamid Han)
Bir karış dahi olsa vatan toprağını satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim de bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir! (Sultan II. Abdülhamid Han)
Şahım sen herkesi sadık yar sanma. Sen herkesi dost mu sandın? Belki o, düşman olur. Sadık ol, belki o alemde komutan olur. Yar olur, düşman olur, komutan olur, sevgili olur. (Şah İsmail’e Yavuz Sultan Selim)
Bana ağırlık ve hazine lazım değil. Yerinde kuru ekmek yerim. Vücudumu din uğruna esirgemem. Her ne denli zahmet arzulanırsa, sabr-ü tahammül eylerim. Halka hizmet tamama ermeyince seferden dönmem. Elbette kendim giderim! (II. Mustafa)
Ceddimiz, devletimizin kurucusu Osman Gazi Hazretlerinden, büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman’a kadar bütün padişahlar askerin önünde sefere çıkmışlardır. Dedemiz Sultan İkinci Selim’le (II. Selim) cennetmekan pederimiz Sultan Murad (III. Murat) bu usulü bozdular. Biz dahi, başlangıçta seferi paşalarımıza ısmarlamakla hataya düştük. Asker evlatlarımız bizi başlarında görmek isterler. Kararımız odur ki yakında sefere çıkacağız. Hazırlıklar tamamlansın. Küffara haddini bildirmeye gitmek gerekir. (III. Mehmet)