SAYFA İÇERİĞİ: Şeyh Edebali Sözleri, Şeyh Edebali Dini Sözleri, Türk Büyükleri Sözleri, En Güzel Şeyh Edebali Sözleri, Şeyh Edebali Osman Gazi’ye Öğütleri, Kısa Şeyh Edebali Sözleri
Güzel sözler sitemizde bu sayfamızda Türk büyüklerinden Şeyh Edebali sözleri bir araya getirilmiştir. Sayfamızda yer alan sözleri sosyal medya hesaplarınızda yayımlayabilir, bizlere yorum bölümünden ulaşarak görüş ve önerilerinizi belirtebilirsiniz.
ŞEYH EDEBALİ SÖZLERİ
Mert ol, yürekli ol.
İlim bil, irfan bil, söz bil.
Usul bil, adap bil, sınır bil.
Kimsenin umudunu kırma.
Hal bil, ahval bil, gönül bil.
Gördün söyleme, bildin bilme.
İkram bil, kural bil, doyum bil.
Suçlamak bize; katlanmak sana.
Güceniklik bize; gönül almak sana.
Sen seni bil; ömrünce bu yeter sana.
Bundan sonra öfke bize; uysallık sana.
Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.
Çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma.
Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.
Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir.
Faydalı ile faydasızı ayırt edebilenler, bilgi sahibi olanlardır.
Yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir…
Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü zaman yok, süre az!
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana.
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teâlâ yardımcın olsun.
Cahil ile dost olma: ilim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez; üzülürsün.
Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme!
Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Kibirliyle dost olma: hal bilmez, ahval bilmez, gönül bilmez; üzülürsün.
Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Saygısızla dost olma: usul bilmez, adap bilmez, sınır bilmez; üzülürsün.
Ukalayla dost olma: çok konuşur, boş konuşur, kem konuşur; üzülürsün.
Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin.
Namertle dost olma: mertlik bilmez, yürek bilmez, dost bilmez; üzülürsün.
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.
Görgüsüzle dost olma: yol bilmez, yordam bilmez, kural bilmez; üzülürsün.
Açgözlü ile dost olma: ikram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez; üzülürsün.
Beyliğini mübarek kilsin. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin.
Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir.
Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
Sabır kara bir dikeni yutmak, diken içini parçalayıp geçerken de hiç ses çıkarmamaktadır.
Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgârlarında savrulur gidersin.
Hayvan olur semeri kalır; insan olur eseri kalır. Gidenin değil bırakmayanın ardından ağlamalı.
Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez.
En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir.
Üç kişiye acı; cahiller arasındaki âlime, zenginken fakir düşene, hatırlı iken itibarını kaybedene.
Ey oğul sabretmesini bil. Vaktinden önce çiçek açmaz. Şunu da unutma; insanı yaşat ki devlet yaşasın.
Şu üç kişiye acı: (1) cahiller arasındaki âlime, (2) zengin iken fakir düşene ve (3) hatırlı iken itibarını kaybedene.
Kişinin gücü günün birinde tükenir ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı kapalı gözlerden bile içeri sızar aydınlığa kavuşturur.
Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur.
Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.
Bey memleketten öte değildir. Bir savaş yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya dinlenmeye hakkımız yok çünkü zaman yok süre az.
Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin.
Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı. Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli.
Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va’dedilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.
Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez. Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın…
Dünya senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler, ancak; senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacaktır.
Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkâr ve iradene sahip olasın! Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz.
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır.
İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!
Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz.
Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar.
ŞEYH EDEBALİ’DEN OSMAN GAZİ’YE ÖĞÜT
Oğul,
İnsanlar vardır, şafak vaktinde dogar, aksam ezanında ölürler.
Avun oğlum avun.
Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın.
Ama:
Bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin.
Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.
Daima sabırlı, sebatli ve iradene sahip olasın.
Dünya senin gözlerinin gördügü gibi büyük değildir.
Bütün fethedilmemiş gizemler, bilinmeyenler, görülmeyenler ancak senin fazilet ve erdemlerinle gün ışığına çıkacakır.
Ananı, atanı say, bereket büyüklerle beraberdir.
Bu dünyada inancını kaybedersen yeşilken çorak olur, çöllere dönersin.
Açık sözlü ol. Her sözü üstüne alma. Gördün söyleme, bildin bilme.
Sevildiğin yere sık gidip gelme, kalkar muhabbeti itibar olmaz.
Üç kişiye acı:
Cahiller arasındaki alime,
Zenginken fakir düsene,
Hatırlı iken itibarını kaybedene.
Unutma ki! Yüksekte yer tutanlar aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğunda mücadeleden korkma.
Bilesin ki; atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler.
Ey oğul! Artık Beysin…
Bundan sonra öfke bize, gönül almak sana…
Suçlamak bize, katlanmak sana…
Acizlik bize, yanılgı bize, hoş görme sana…
Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize, adalet sana…
Kötü göz, som ağız, haksız yorum bize, bağışlamak sana…
Ey oğul!
Bundan sonra bölmek bize, bütünlemek sana…
Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana…
Ey oğul!
Sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz…
Şunu da unutma:İnsani yaşat ki devlet yaşasın.
Ey oğul!
Yükün ağır, işin çetin.
Allahü Teala yardımcın olsun!”
İsmimi, e-postamı ve web sitemi bir dahaki sefere bu tarayıcıya kaydet.